namluda sürgün şiirlerateş hattında bir kız çocuğu... kulaklarında geceden kalan anne masalı, yanağında kahraman babasından; kimseyle paylaşmak istemediği, kumru renginde öpüşler... ve sabaha karşı vakit bilmem kaç, rüyasına sığmayan dünyasında; uykusunu katleden uçak sesleri, önce irkildi tireyen nefesi, bağırmak isteyen korkusuyla; sokağın çığlıgına seslendi, ya imme( anne ) veynek... odasının kaderi değildi, gözlerine çöken karanlık, bombaların gölgesinde ki şehirde; birbirine benziyordu kan ve siyah, cesaretsiz adımları bir köşesi vurulmuş evin yıkılan duvarını aştı, kucağında yamalanmış bebeği, kolları sımsıkı kokusunda, sokak feryat, sokak namluya sürülmüş zulüm... yaşamayı öğrenmeden; her yanda ölüm, kaldırım taşlarına defnedilen cesetler, göşyaşlarına kısılan sesi, baba arıyor, anaya yalvarıyor veynek( nerdesin ), sıkıyor kolları kucağında ki bebeği, mermilerin şahadetinden korur gibi.. zulmün kıyımında ki, binlerce çocuktan birisi zeynep; yetmeyen aklından geçenleri, anlatacAk lisan yok insanlıkta, salıncakda sallayıp büyütecek; kaç acı gün daha var, kaç kalbi var sizce?? umudunda zeynepler yaşatacak... ...... kara(n) |