izlerhayat dediğimiz bu yolculukta gölgelere hasret kaldık açlığa susuzluğa alıştık bir şekilde de bu ikiyüzlülüğe alışamadık gitti gittiğimiz her yolda tökezledik usta hep biz düştük bilerek düşürüldük usta bile bile düşürüldük. yetmedi susturulduk her defasında yeniden susturulduk. sessizliğe gömüldük. çekilip oturduk kendi köşemize sessizce. olmadı işte olmadı usta. alay eder gibi bakıyorlardı o aşağılık bakışlarla aşağılanırken o bakışlarda. insansızlığı gördüm kendi gözlerindeki hayasızlığı gördüm. onlar küçülürken hiç umursamadan tereddüt bile etmeden kalktık düştüğümüz yerden düşürüldüğümüz yerlerden kalktık sadece yaşamak istedik ben bu hayatta çok ağlayan gördüm usta çok. birde bir sürü gülümseme gördüm usta bir sürü hep ağlıyorlardı yaşayamamanın izleriyle doluydu o bakışlar. geç kalmışlığın gülüşleriyle doluydu susuşlar biz hep güzelliklere susadık usta onun için de susturulduk. sabır taşı olsaydık kaç kez kırılırdık bilmem. gördüklerimi insan sanmıştım insan olmayı düşündüm. bunca acıyı görenleri düşündüm. kim için kimin içinse. bakındım etrafıma yoktu kimse sonrasında da kimseyi görmedim,duymadım da. onlar insan değillerdi usta onlar çok acımasız ve gaddardılar birilerinin hizmetçisiydi onlar. ipler çok uzundu usta çok uzun. o ipleri tutan eller hep belliydi. herkes kördü. o ise nankördü usta nankördü... * Mehmet Demir 1622 |