Abdürrahim Karakoç'aUyan şair meramını unuttuk Silinmez dediğin izin kalmadı. Nakış nakış dramını unuttuk Neşeyi geçtik de hüzün kalmadı. Gayrı soran olmaz oldu susana Senin mektup ulaşmadı Hasan’a Gazeteye her gün basan basana Doğruyu yanlışı yazan kalmadı. Ayırdılar Türk, Kürt, Sünni, Alevi Kalmadı Mihriban, bulduk Alev’i “Lambada titreyen ürkek alevi’’ Tekrar diriltecek ozan kalmadı. Muhtarı sorarsan dolu sobası Demokratik şair olmuş babası Kilisli Şakir’in açken bebesi Kaynayan tencere kazan kalmadı. İnsanlar laf ile avunur oldu Tecavüzü bile savunur oldu Dost, düşmandan yana sevinir oldu Gayrı vefasıza kızan kalmadı. Hacı hoşgörüyle bakar şişeye Hoca sofralarda geçti köşeye Paşaları döndürdüler maşaya Taşlamaya kelam, sözün kalmadı. Budur ahvalimiz budur halimiz Evde haram oldu öz helalimiz “Ebubekir, Ömer, Osman, Ali’miz” Desinler ki; bakma, yüzün kalmadı. İsmail Taha Çelik |