Unutursun diyorlar "bu günler de geçecek"
O gece olanları nasıl unutacağım?
"Yüzlerce yıllık çınar, yeniden yükselecek"
Genç iken solanları nasıl unutacağım?

Nasıl unutacağım Adıyaman, Maraşı?
Çığlıkların her biri sanki deliyor arşı
Depremden kurtulanlar bir de ayaza karşı
Çaresiz kalanları nasıl unutacağım?

Malatya’da Temelli, Hatay’da Arslanyazı
İslahiye, Nurdağı sıcak çorbaya razı
Kimisi ihmal diyor kimisi alınyazı
Bu yalan dolanları nasıl unutacağım?

Diyarbakır’da Bağlar, Urfa’da Balıklı Göl
Gel de sıcakta yaşa, gel de bu soğukta öl
Binlerce mahalle, köy, onlarca ilçe ve il
Yerle bir olanları nasıl unutacağım ?

Bir tarafım Kilis’tir bir taraf Osmaniye
Ucuz muydu insanlık? Niye bu ihmal niye?
Yüreklerimiz bile benzerken harabeye
Yağma ve talanları nasıl unutacağım?

Çöktü ulu haneler, ne çatı kaldı ne dam
Ses verin belki duyar benim garip Adana’m
Anasız kaldı yetim, yavrusuz kaldı anam...
Birlikte ölenleri nasıl unutacağım?

Pazarcık ve Elbistan sallanırken bir anlık
Sadece bina değil, yıkılmıştı insanlık
Anlayın, bilim ile ters değil Müslümanlık
Suçunu silenleri nasıl unutacağım?

Gözlerim dolu dolu, ağlasam da dert değil
Bana "yaşa" diyenler anladım ki mert değil
Bu il eski il değil, bu yurt eski yurt değil
Ömrümü çalanları nasıl unutacağım?

Ismail Taha Çelik