SonbaharSiz sonbaharı sevmezsiniz efendi Anılarınız yoktur sizin Çıplak ayaklı ihtiyarlar geçmez evlerinizin önünden Gökyüzünü denize bağlayan manzaralarınız vardır Bir de idealist memurların çöküntüleri. Siz kapalı havaları sevmezsiniz efendi Sizin kasvetli dönemleriniz yoktur İşlem hacmi düşük bir hissedir sizin riskli yaşantınız Ölüme aldırış etmez, layık görmezsiniz kendinize Bastığınız toprağın altına girme düşüncesi yoktur dimağlarınızda "Biz yokluğu da gördük" diye başlar milyon dolarlık hikayeleriniz Sonra babalarınızın hatalarını eleştirirken sigaralarınızdan politik dumanlar üflersiniz. Siz yağmuru da sevmezsiniz efendi Toprak kokusu almaz kapitalist burunlarınız Ne eylülün romantik yokuşlarında yürürsünüz Ne ekimin bir çay bardağı sıcaklığında birleşir elleriniz Gözleriniz, ancak bir şehit cenazesinin protokolünde ıslanır! İhaleyle satın aldığınız kalplerinize kızlarınızın bile giriş izni yoktur Ondandır ki sevgiye yer yoktur yüksek bütçeli hayatlarınızda Bir gün bir yaz akşamında, pamuk eksenli yurdunuzdan kaybolur gider de isminiz Ne bir ağıt duyulur ardınızdan Ne bir Fatiha gelir yüreklerden Kaskatı bir ceset ve sonbahar. Ismail Taha Çelik |