GönülBeni bir olmaza muhtaç eyleyip, Ateşler içinde yandırdın gönül. Bir bulut gözlüyü miraç eyleyip, Senindir diyerek kandırdın gönül. Senin eserindir derince yaram, Hep sen konuştun ya bu benim sıram. Helalce gösterip sunduğun haram Zehire bal diye bandırdın gönül. Uzattım elimi çektin tuzağa, Suç muydu gitmedim senden uzağa? Adımı çıkarıp sefil, eziğe… Her köşe başında andırdın gönül. Bir yolun yokuşlu, bir yolun buzlu, Bir yanın zahmetli, bir yanın nazlı. Gülmeyen sevdalar hep sende gizli Bilmem hangi yöne döndürdün gönül. Konuşsa eziyet, zuldür susana, Uymayan var mıdır senin yasana? Hakkın buyruğu mu acep bu sana! Tek kelam etmeden indirdin gönül. İster beddua de istersen sitem, Bendeki her gece gözyaşı, matem. Candan usandırıp bir küçük merhem Verirken de lütuf sandırdın gönül. İsmail Taha Çelik |