Acısından İnci Doğuran İstiridyeNeresinden bakarsan bak Bulanık, kirli bir şelaleyim Hiçbir okyanus Hiçbir deniz Bana kucak açmaz Hep senin hasadın kalkarken çorak tarlalarımdan Ve hep sana savrulurken sarı saman başaklarım Hiçbir ırmak Hiçbir nehir Kuraklığımdan öpmez İçimde bir ceset gibi yatıyor Hiç sevdam Baba yadigarı bir silahı çaputlara sarıp Toprağa gizler gibi Alıştım, içime sığmayanı içime gizlemeye Bilirsin, Polyanna’cılık oynamakta üstüme yoktur Yokluğun her kapımı çaldığında Halay başında bir mendil gibi Acıyla çırpınırken Alıştım şen şakrak kahkahalar atmaya Buza kesmiş ıssız yataklarda kan uykular uyuyup Sensizlikten kan kusarken Alıştım kızılcık şerbeti içtim demeye Bütün pusuları ezberlemiş bir kılıç balığı gibi Her pusudan sağ çıkıp Acısından inci doğuran istiridyeler gibi Alıştım acımla kıyasıya sevişmeye Ah dikenini hep bana batıran kaktüs çiçeği Her şeye alıştım da Alışamadım işte Seni uzaktan sevmeye |
Mükemmel
Selam ve sevgiler