Şehrâzat...ey kırmızının mâi yazılarına gömülü bulut! gece kalkarken aramızdan sen son bir şiir oku bil ki susmayacaktır tambur. geceler gölgelere esirdir dâim ve serseridir kıyılarda her yıldız yakamozlara bedduâlar ettirirken göğsün... göğsünde bir hızma esirdir senin göğsün. ey geceye ay, güne rüzgar kadın! ellerinden döküldü ’âh’ kapıma oysa daha kaç gök vardı eğireceğim ulurken çakallar suretine vahada... kaybet ruhunu çoğal Şehrâzat! bir Fârisî şiiri gibi yorgun ve incesin bu gece bir Fârisî şiiri gibi, yorgun ve ince... sustur ellerini dökül Şehrâzat! dökül şehre sen olsun âzat... sen ciğelerini söktün ateşler altında bir adamın ellerin kana dönerken ufukta ve lânet okurken kara peçeli kadınlar sana kara peçeli yaşlı kadınlar... buruşuk bir ezgi oluverdin Şehrâzat! esir esirsin sen! gece gölgene sal beni ruhum perçeminle raks ederken sen gölgende sar beni al Şehrâzat yan beni! Şehrâzat... şehr-i âzat... bin bir gece masalın benim... /Beyoğlu/ |
Gönlünüze sağlık.
Hürmetle.