Uslu MiçoŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Dinginliğinde dahi hırçın dalgalar oynaşan bir kaptanın teknesine düşen hevesli bir miço, uslu olmayı ister bir sabah... Sadece ister...
Sabahın erken vakti açınca gözlerimi
Pupa yelken teknende buluverdim kendimi Tutamadım dümeni, sürüklendim engine Balık kokan ellerim kalbimin iç cebinde Ne olur kaşma çatı, bak dilim dönmez bile Emriyim amadene, ah konuşabilsem birde Çok iş var bu teknede, birini hiç olmazsa Gayretle öğrenirim, vaktimi almaz fazla Ağları onarırım, toplarım paragatı Yaraşmazsa elime kalafatın tokmağı Cam gözlü torikleri canım gözüm bilirim Livarın kapağında oturur da beklerim Çamçak düşmez elimden, siyam ikizim say sen Uyurum güvertede, branda istemem ben Fakat tekne senindir; gönlüm tanır hükmünü ‘Haydi hemen in!’ dersen ikiletmem sözünü Yüklensinler günahı, kem talihim kör bahtım Kırılmış hayalimi mizanadan asarım Kıyıya uzanırım eski bir sandal ile Gönül koymam kaptanım sakın ola üzülme Çekerim yüreğimi kızaklarla kumsala Halesa...Yesa... Yesa...Yurya yurya yurya! Ayşe Çabuk karaburun 1998 |