1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
346
Okunma
yüreğe kilitlenen yüreğin
ateşteki tavrı
ve kokusu yosunun
nesirin içindeki
bir umman
dabbesi korA
sırılsıklam buhar olur
uykusuz kalan
bütün retinalar ki
bir şey söylemek
ne mümkün şayet
adı aşk değilse.
görmüyorsun biliyorum
ve duymuyorsun.
melonkoli ve böhem
yüreğindeki burçların payı
çünkü burada hep bir
h/içliğin derinliği.
ve sen,
bir toz bulutu
ve ben,
dumanı içimin
yurt sayıyoruz birlikte.
şiir şiir
sınırlar çizip,
bir geceye
uzanırken şehir
vakitsiz zamanlarda
yüreğimizin eşiğinde
kalakalıyoruz ki
mazgallarımızdan
denizlerimize akıyoruz.
hüzün senin
ıslanmış dudakların kadar
süzülüp geçerken günler
yağmurlar yürürken
denizlere,
gelip dolmadın ya içime
bu kalıyor en çok yarına
yazık/
ďüş tarlalarına
bunca dikilen tohum
bunca iz
bunca sahipsiz kelime
gizli özne
ve yüklemleri
sürgün ederek
bizden çok uzaklara
bitse de gitsek diye
baktığımız
her günlerin saatlerinde
seni geçip,
sana kalırken ben,
akrep yalnızlığında
ulu orta bir telaşla
dökülürken
ve devrilirken kelimelerim
hep sonraya bırakılan
bir yüzleşmenin
hep pas geçilmiş
anlarından
ne kalıyor geriye
sana/bana hep
günaydınlar bebeğim..
(...)