2
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
292
Okunma
Hiç gitmediğim yerlerden
dönerek
sana/
sadece sana..
uzun yol sendromları oluşmuş
bedenimle
bir solo tırmanışı yapıyorum
dudaklarına ki
yüreğimin buz tutan
yamaçlarının ritmiyle
kış olup,
çığ gibi d/üşüyordun içime.
şşşş tamam
içini yerim derimde
ıslanır dilim..
ve sen,
zamanın damarlarımda
aldığı yolun başındaydın
en utanmaz yerlerine kadar
işliyordu hasretim/hararetim ki
kapının eşiğindeyim
defterin sayfalarına
akıtılmaya hazır
en müsait gözyaşı gibi.
bir adımdan sonranı
bilmeyecek kimse senin
derin bir ilmek,
narin bir düğme kumaşına
sonra
hep sökük yerlerinle yüzleşecek
yüzüm/yüzsüzlüğüm ki
el yordamı telaşlarımla
sıcak/soğuk
bütün ihtimalleri arayacağım
bedeninde..
ve işte buradayım/
tenindeki keskin kokudan
başlayan bir düşün
kıyılarında
kırmızıda
mordayım
bir parçayı/
aramak, bulmak için
buradayım.
bilirim
küsüyor
akmayı unuttuğun bütün
ırmaklar
gergin sorguları ıskalıyor
dudakların..
senin gözlerinde iyot var;
aklındaki martıların
yersiz- yurtsuz uçması bundan..
içinden deniz geçen
kentlerden sesleniyorum
sana/sadece sana
buradayım...
(...)