ÖTEKİLER
yumuşak kökleriyle
toprağın altında sert taşlar gören körpe yaprakları kin dolu ellerde parçalanan çiçekleri açar açmaz donan ruhların sessizce çektiği acının tablosunu hangi ressam çizecek dudakları süt emen gülücükleri sert bakışlı kokularla bastırılan kimsesiz çocukların acılarını hangi şair yazacak donuk boyun eğişleri yeni acılar bekler hep sessizce çöker ruhları bir çatırdı bile duyulmaz geride çalı çırpı toz kalır öğle sıcağı geçer akşam olur sonra da gece belirsiz karanlık duygular olanca ağırlığıyla göğüslere oturur güzel hayaller buhar olup uçar yaşamaktan bıkıp bezmiş alın yazılarına dargın yokluk bekçiliği yapar gibi dilsiz hareketsiz kalpleri kapkara bulutlarla kaplı güneş görmemiş hayatları hep yakıcı boşluk karanlık bütün gece devamsız duraksız ıstırabı çekmek bir sürü kuruntu savaşılması gereken bir sürü hayalet kuşlar uçup gitti yarasalar var artık şimdi dünyayı yalan idare ediyor felce uğramış kalpleri eski bir kösele parçası gözlerine çökmüş zift savaş kazanını seyrederken kimse yüzüne buzdan maske takmasın ölüm kanı üzerlerine yağıyor soğuk ve ağır kader alışverişte defteri hiç kapatmazmış acı çekenlerin zamanı gelir elbet doğar yarınlara güneş tatlı bir uykuya dalar yüksek titrek sıcak silinmeyecek ışıkla cennette buluverirler kendileri FATMA LEYLȂ DENİZ |