Bir iz düşümü
Ne bıçak yarası ne kahpe kurşun
Kahretti sırtımdan beni vuruşun Öyle bağladı ki masum duruşun Ben seni günahsız seni tertemiz Bildikçe kirlendi bıraktığın iz Artık mevsimlerim hep bir sonbahar Umutlar tükendi yarım kaldım yar Sanki bir ölünün dudaklarında Bir deli muamma bir esrarlı giz Bir yangına döndü bıraktığın iz Neye yarar artık sende sevsende Göklere yüceltip beni övsende Nafile dizini vurup dövsende Siyaha mühürlü yarınlar renksiz Bir sürgüne döndü bıraktığın iz İster gözyaşı dök ister neşe tat Sevgiden mahrum et , şefkati arat Gücün yetiyorsa gel baştan yarat Ben yalnız bir kıyı aşk mavi deniz kumsalımda kaldı bıraktığın iz Bahardı ömrümün senle her yanı Yalan oldu bunca güzel gün, anı Yüreğimde kopan bir nuh tufanı Ne o gemi kaldı ne içinde biz Bir bozguna döndü bıraktığın iz Ne ben kaldı artık sana büyülü Ne sevda dalında bir rüzgar gülü Yakanlar savurdu kalan tüm külü Ne o saygı kaldı ne o sevgimiz Bir meçhule döndü bıraktığın iz Ne olura bırak ne bekle değer Kırılan kalp artık sevmezmiş meğer Hatayı telafi mümkünse eğer Al şu kaderimi sil ve baştan çiz Bir azaba döndü bıraktığın iz |
Gönlüne, ömrüne bereket
Sağlıcakla