GELİNCİK- KAN -KELEBEKgüneşi batan bir gün gibi kırgın kollarım uzayıp gidiyor yollar zamanın aktığı yerden zihnimin derinlerinde nazlı nazlı dolanırsın huzura sığınak olur hayalin gelip karşıma kimsin kimimsin bilmiyorum hiç gelmeyecek olsan bile varlığının mevcudiyetinden doğan güneşin esiri gözlerim sesinin rengi ki ışıklı yollar açar bahçeme incir ağaçlarına parmak uçlarıma yara kanlı dikenlerin kırmızının en koyusundan düşer damla damla ellerime titreyen alevinde mumların yüz yüze bakan gölgelerin zıtlıklarında parlayan nursun ilham olur çiçeklere aşkın rengi mavisinde soluklanır ruhum yağmurdan yumuşak yüzünün rüzgârı nefesinden dalga dalga havalanır saçlarım yıldızlanır sevdanın perisi her gece uyursun gözlerimde içimde açar binlerce gelincik binlerce kelebek kanatlanır kimsin kimimsin bilmiyorum hissedince delice özlemini uçurum dolusu çığlıklar yırtar geceyi nedensiz sanılan ağlayışlara terkedilir resimler hikayeler hasarlanmış kalbin sırlarını biriktiren zamanın kapısına vurulur kilit kapanır pencereler örtülür perdeler kalırım ortalarda bir başıma görmeden sevmenin manası nedir ki gelincik dokunmadan hissetmenin hafifliğinde çarpılmak yanmak da nesi ya dudağımın kıvrımından gürül gürül akarak sevdiğini söyleyememek kırık kalbini içine katlayarak aşkın fısıltısını usul usul içerek sessizce ağlamak da ne ola ki yaralı kalbimin aynasında saklarım seni ufkun kıyısında çığırtkan martılar ölü denizlere yürür boğulurum ardım sıra koşar gelir hayalin kimsin kimimsin bilmiyorum gelip geçerim tozlu aynaların içinden yan yana rüyadayız sonsuzluğa uyanır aşkla sarılıp öpüşür ağlaşırız kum saatinin içinde ürperir zaman demet demet demetlenir gelincikler gözlerimizde ayşe uçar 05032024 05:13 |