KİMMİŞ MUTLU?Omuzlar düşmüş, bakışlar flu, solgun Bıraksan uyuyacak gibi, yorgun mu yorgun Bütün yükü yüklenmiştir bükülmüş beli Var mıdır ağrı tutmayan eli, kolu ve dizi Ay başı sevinçleri vardı, ona bir masal Cebe girmeden tükenir para, sonuçsa yasal Çalışsa yetmez güç, hayat ne kadar da sert Emeklerin karşılığını yemiştir üç beş namert. Oysa öyle miydi gidiş, emeklilik güzeldi Çayın buğusunda o geçmiş, hayallerle süslendi Ve çalınan adalet, ekonomiyse tam ayyaş Kefen giymiş pek çoğu, bir yürüyen kabirdi. Gezmek vardı doyasıya, ertelenmişti çok şey Hele birler bitmedi, yaşça sayı da yükseldi Geçim sorundu önce, şimdi hayat kitlendi Çalış son deme kadar, sakın ha olma emekli. Olma toruna mahcup, gelin, damat mevzuu Çalışarak tükenmek burada en temel vurgu Sanki bu demden sonra, ihtiyaçlar bitiyor Emeklinin çilesini niçin kimse bilmiyor. Kalem kalem hesabım, sağlamadı geçimi Nasıl ayakta kalsın emeklinin bütçesi On alırken beş ile yaşamaya mecbursan Yarı aç yarı da tok bu neyin sefaleti. Bu düzeni kim kurdu, ona sorun soruyu Paylaşım arızası bu, bencillikse diz boyu, Zorlukta bu ülkeyi yüklenen emekçiye Reva görülen hayat, acep neyin cezası. Yılların emeğini, feda edilen gençliği Dürüstlükle, gururla yükseltmişti ülkeyi Ne de çok gördüler bak, kulakları da duymaz Yalancılık özleri, yüzleri de hiç kızarmaz. Bu düzen böyle gelmiş ve böyle de gidecek Hele tesellemesi çok nesiller gömecek Sıra gelemez bize, egemenlik neyimize Pınarın başına çöken, size su mu verecek. Biz inancı ve vefa, samimiyet kaybolmuş Ülkeyi taşıyan emek, çok ucuza satılmış Emeğin sömürüsü bilsen ne büyük günah Bu cürüm ermeden sona, yaşanır mı ki refah. Oğuzhan KÜLTE |