Dönüşsüz Yolların Bekçisi
Hiçliğin Sesi… (Dönüşsüz Yolların Bekçisi)
Gözlerim, gözlerini g/özlerken soluk bir umutla, kabuğuna hasret yaralar sarmış ruhumu z/amansızca. Suspus olmuş bir divane misali, kan çanağı hayallere tutunmuş sözlerim. Buz kesiği bir yalnızlıkla ve sahibine küs bir odada; sanki İçsel dünyamın gurbetindeyim. Kokusu alevine dargın, sıcağı ise bana. O alıngan mum ışığında, yazdığım ama yaşayamadığım seni haykırıyorum şimdi, Dört duvar yalnızlığıma. Sürgün yemiş senli tüm hayallerim. Yokluğunun coğrafyasında, B/İz bilmez bir haldeyim. Bağrımdaki taşlar ile döşenmiş Dönüşsüz yollara düş/müş gözlerim. Yolumu bulamıyorum. Tılsımını yitirmiş bir kalp ile, Çıkar/sız yol/daş arıyorum. Zengin yüreklere el açmış, Biçare dilenciyim. Yüzlerdeki her tebessümün sadakasına talibim. Ama Biliyorum ki; Ben “Sûr’u” üflenmiş bir aşkın kıyametindeyim! Dönüşsüz yolların bekçisi, Hiçliğin sesiyim. Kızma bana ; “Ben sana portakallı şiirler yazamadım belki ama içimin tüm seraları senin için bekliyordu mısralarımın yalnızlığında” Ben bekledim. Sen gelmedin. Az bekledim Çok gelmedin. Çok bekledim Hiç gelmedin.. Uğur KILIÇ / Respect 15.01.2024 |
‘Ama Biliyorum ki;
Ben “Sûr’u” üflenmiş bir aşkın kıyametindeyim!’
Bir bekleyişi ve o duygu hallerini nakış nakış işlemişsin satırlarında değerli şair.
Tebriklerimle..