şimdi, ömrün kum saatine bakma vakti geçmişi var kalanı var geçmişini biliyorum çoktan geçmişini hatta geri dönülmezlik yollarında yürümüşlüğüm de hemen yanı başımda kalanı meçhul bildiğiniz gibi ...
yeni bir yıla adım atarken bu aslında bir sürükleniş gibiydi daha doğrusu gibisi de fazla gelir bana resmen sürüklenişim de var onun da canı sağ olsun geriye ne kaldı daha yaşanacak bunu bilen beri gelsin ümitler diyeceğim ne kadarı kaldıysa ...
anımsayamadığım kum saatı yılları nasıl da geçmiş hayret doğum öncesi zaten bilinmezlik orasını geçelim doğmuşum bebeklik çağlarını anımsayamam zaten bu arada hafızam zayıftır yetersiz beslenme mi diyeceğiz zayıflığına neyse! olduğu kadarıyla anımsıyorum diyelim buna da ...
bir şey var, artık yeni yıl sevinci ya da coşkusu da kalmamış bir yalnızlaşmadır sürüp gidiyor ne zamandır kaybettiklerimin yerine yenisini koyamıyorum giden geri gelmiyor hesabı çaresizlik kol geziyor sevdiklerimin çoğunu kaybetmişim geriye baktığımda bir ben kalmışım gibi geliyor zamanzaman sevinçlerimi de kaybetmişim bu arada kederleniyorum tabi boktan bir durum aslında ...
elimi dahi kaldırmak gelmiyor içimden gezmek dolaşmak da gereksiz teferruata dönüşmüş anneyi babayı bacıyı kardeşi kaybettikçe kaybederken dik durup üzülmemek ve yaşama gülümseme fantezileri saçma geliyor artık sessizce isyan ediyorsun dahası, ne anladım ki ben bu işten diyorsun ...
babam rahmetlinin bir sözü vardı yaşa ki neler göresin derdi zamanzaman yaşadım ve gördüm hiç de hoş değil yaşadıklarım ve gördüklerim gün güne azalan sevinçler heyecanlar kendince bir başka sefalet biçimine dönüşen kaybedişler en sevdiklerinden zorunlu ayrılıklar hepsi bu ...
yeni bir yıla adım atarken bu aslında bir sürükleniş evet keyifsizim bu çok anlaşılır bir durum tatsız tuzsuz dizeler yazıyorum farkındayım elbet ama durum ne yazık ki bu
uçsuz bucaksız bir sahilde dalgalarla bir denize bir karaya savrulan o kum tanesinden ne farkım var diyorum elbet bunun da bir sonu var kum saati çalışıyor ne de olsa elbet benim de defterimi dürer bir gün ...
istem dışı bu sürüklenişin adına yaşam demişiz ve elden gelen hiç bir şeyin olmayışı da acı bir başka gerçek yaşamın kum saatinin bilinmezliğinde yine de gülümsemeye çalışırken doğruya doğru tadım tuzum yok işte ...
üzgünüm ama çok açık ve net olayımız bu ...
Mert Yiğitcan ( Mehmet Kazım Tek ) 4 Ocak 2024 / istanbul
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kum Saati Hikayeleri - 1 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kum Saati Hikayeleri - 1 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Uzun bir aradan sonra yine çok değerli çok.anlamli Bir şiirini okumak ne güzel. Ayni boşluk hisleriyle sürüklenirken ne yılbaşı güzellikleri ne de yeni bir güne başlama heyecanım benim de sürüklendi gitti...Kendimden pek çok şey bulduğum,hatta kendimi bulduğum bu enfes şiirini yürekten kutluyorum can dost...ne demiş şarkıda hatıralar hayal oldu...sağlıcakla kal.
:(( Hep bir eksiliş fani hayat .Aldıklarını geri vermeyen ve hızla dönen bir devran..Kimbilir neler veriyor farkında olamadığımız bir an.Göremediğimiz ve hakkımızda hayırlı olan şeyler de var .Tek şunu düşünün.Bütün bunlarda yalnız değilsiniz.Çarkla birlikte dönen başkaları da var.Hep iyiye .hep güzele..Sağlıcakla..Saygıyla.
güzel bir yıl olsun. Yoksulluğun olmadığı Dostlukların bol olduğu. İnsanların birbirini koruyup kolladığı. Her fırsatta birbirine selam yolladığı. Adalet terazisinin şaşmadığı. İnsanların birbirini kasmadığı. Felaketlerin yol bulamadığı. Sevgi -saygı-hoş görü içerisinde sağlıklı bir yıl olsun İNŞAALLAH iki bin yirmi dört yılı.
Bir şiirini okumak ne güzel. Ayni boşluk hisleriyle sürüklenirken ne yılbaşı güzellikleri ne de yeni bir güne başlama heyecanım benim de sürüklendi gitti...Kendimden pek çok şey bulduğum,hatta kendimi bulduğum bu enfes şiirini yürekten kutluyorum can dost...ne demiş şarkıda hatıralar hayal oldu...sağlıcakla kal.