giriftar
ey yüreğimin şemi, ruhsarı...
ruhumun nazdar mihmanı al giydir, yandır beni kendine har yeri can-ı tenim harmanlansada küllerim bir ihtimaldir aşığı yaşatan bir ihtimal ki ömre musallat bazen, arafta kalmaktır sevda dediğin sancıyla dağlanırken yürek yokluğunun uçurumuna düşen özlemle avuç içine kundaklanmış dualar titrek dudaklarımda aminlenir aminlenir de... kan damlatır didelerim şehadet secdelerime haşa... seni tevsir etmek haddim değil vardır bir bildiğin, vardır elbet aşka iman edenin yüküdür hasretlik kanmaktır, yanılmaktır çoğunlukla ama en çok da... acısını çiğnemeden yutmaktır El-Hayy, El-Kayyum... gül derenin ellerinde yüzülür tenim düğümlenmiş boğazıma nefesim jilet atılmış dil kesiği gözleri salmış muştularını içime paslı bir bıçağın sırtında öylece dolanıyor benliğim ey gönlümün şeni, gülşeni... kazası ezelden mübarek sorgusuz bir teslimiyette sana giriftar, sana narı pareyim ahh... gönlümün dar gardiyanı bakışların yüreğimde volta atarken bırak da düşeyim gamzelerine |