Göçebe Sarısı
eriyen güz rengidir
küstüm bağlarında yedi verenin anla ki bozulmuş kanatlanmış acıların trajik bir öyküye ağaran şakaklarından süzülen kır damlası bir veda busesi kondurmuş aklına toprağın ama öylesine karanlıksın, öylesine hazin ya okyanusa dalan şu yorgun güneş ya göz kapakları ağrıyan şu yıldız ya da sen sessizce kayıp gitmektesin iki cümleden doğmuş göbeği kesilmiş şiirsin artık ne varmış ne de yokmuş, anla ki tarih olmuşsun hadi emzir acını taşlara ne sefası kalmış akşamların ne turuncusu bir sabahın, ne de filintası yılların anla ki yorulmuşsun anla ki uyumuş oysa zaman da ölür, kendi geçmişine gömülürmüş ne geleceği kalırmış sonra ne de bir genişliği gül dalından kuru aya İnsan kanından maveraya çekilirmiş birden, çekilirmiş kalabalıklar tenhaya kül yüzünde donuk bir hayret tanımsız bir korku şu "can kuşu" dedikleri var ya can palazlanır da bir gün özgürlüğünü görür zindanını üzdürürmüş sonra da bir avuç çığlık kırılmışsın en ince yerinden buyruğuna teslim olmuşsun rüzgârın yazılmış, bir imzaya kalmışsın anla ki ölmüş anla ki üşümüşsün ne zikzakları kalmış baharın ne de paltosu bir hayatın anla ki hepsi düşmüş _boran |
En hakisi yaşamın.
Tıka basa dolu hüznün yansıması
Bir bulut dönencesinde kalem
İçerlenen sobenin sevda yokuşları
Varla yok arası tecrübe
Velhasıl
Duyguyu besleyen ruhun güzelliğinde dinlenmektir şiir
Dinlemektir
Ki
Göç ebe sarısında zaman
Sevgiyle ruhu zengin şiirdaşıma
☺️ Tebessümle