Yitik - 150
“onu deyviyodum ay aba; Yitiği uğurladığımız ağşamı”
“-o ğece köyde ne ğıdak i(n)san varısa Allah uçu(n) Goyupdağedengelmezgayıpgillerde toplaşıldı Alla(hı)n goyup da ğeden, dönmeyen “gayıp” gulu yolcu etmeğ, uğurlamağ-uçu, Yitiğ Ismayıl’ı herkeşlere hal-hatır sordu, bişiyler annatdı sarıldı a(ğ)ladı cümlemizi a(ğ)larkana güldürdü, gülerkene a(ğ)latdı.. . görsen bi yahudu ku! donuz.. güldürüşlü, matırak, zeki gomidik, şebek, mugallit, gıncıfır, neşeli-sevi(n)şli, herkeşlere adıynan-lağablarıynan ünnedi yahudu nerden bilin, nası(l) aklında dutarsın şaş vallahi hiş senin gaygın-telaşen düşüncemen yok muydu sankı kırk yıldır gurbetde deği(l) de köydeymiş gibi anam höyle bilmediği, tanımadığı, sarılmadığı yoğudu . “bi çok selem et köyündehinnere gari” dedim o ğadak eller gibi, marağ etmemiş gibi, o değilden usul yollu.. bi mahanaynan sarıldım elimiş gibi; el gibi.. el-gadak hasiret getmedim sankı yılın yılı gözledim yolunu annaşdan biri ğelse gördüğüm herkeşleri benzetdiğim gara zevdam, gündüz hayalladığım, geceleri düşlediğim . asıllı-asılsız bi habarıynan avındığım, aklıma ğeldikçe ağıtlar yakdığım “bidenem” “yavıklım” değil imiş gibi bi selemine bin gattan gayıl olduğum yoluna yandığım, adını sayıkladığım dünnanın en gözeli üsdüne gül kokmadığım; Ismayılım .. herkeşi aşıtladınca bakdım, başga ne ğeli elimden benim gibi o da, sezdirmeden kimselere ansıtmadan, sindim, şarpımı perdeledim neyden; fira tığladım fırsantını buldukçana göz-ğöze gelmeden, ertafdakınnarı daklamadan gaçarcasına deği(l)! utanırcasına heş deği(l) günaha-münaha aldırmadan bi taha kimbili(r) ne zaman fırsantım olacak mı bi taha kimbili(r) doya doya baktım saşlarına, gözlerine, ellerine hayalını oğşadım ağıt-fığan deği(l) hadi ğel, benim ol deye yalvardım türküler yakdım “i(n)san bi hoş oluyoru se(v)diğini görünşe sen yama ben cama ikimizin iresmini çıkarsınnar yanyana” . herkeşleri aşıtladınca kendim olunşa; hayalını oğşadım şeer yerinde ğibi goluna ğirdim.. sarıldığını hayalladım barabar yörüdük e(vi)mize içim gaka gaka a(ğ)ladım hemi de nassı! gözüm yana yana; gözyaşım zehir gibi acı domur domur içime akdı elimde mi? yüzüm acıya acıya uşdu getdi vardı ğalmadı akıl-makıl ağzımda bi Ismayıl sayıkladım durdum soluğum daşa daşa bi tahaya ne zamana” cümle ğapısını açık godum ehtimal olmasa da!.. Ismayıl deye sayıkladım Şakalaşdım valla Ismayılıma sarıldım uyudum yanyana yana yana hanı bana çöp sağa .. |
sen yama ben cama
ikimizin iresmini
çıkarsınnar yanyana” sevdanın aşkın masumane halinve bibo kadarda o ortamdaymisiz gibi İsmail bize desarilmis gibi hissettik bakışmaları
göz-ğöze gelmeden,
ertafdakınnarı daklamadan
gaçarcasına deği(l)!
utanırcasına heş deği(l)
günaha-münaha aldırmadan
bi taha kimbili(r) ne zaman
fırsantım olacak mı bi taha kimbili(r)
doya doya baktım
Bu bakismalri gördük bizde belllinetmeden vayy be yürege duyguya yöresel yazıma ve ablatima sağlık varolun muhterem masallahhh