Tevazu bir aşk
Tevazu bir aşk
Yılları devirip günü yetirip Nihayet emekli oldu emekli Huzur hayalini düşe yatırıp Derince bir nefes aldı emekli Artık çalar saat çalmayacaktı Şimdi uyku yarım kalmayacaktı Gayri her sabah iş olmayacaktı Aymaz hülyalara daldı emekli! Çabuk bitti huzur başladı savaş Aydı yıldı derken eridi maaş Bunca hallerine cananı sırdaş Sabrın kapısını çaldı emekli Lira kuruş bakıp karpuz arayıp Tezgah tezgah gezip ucuz arayıp Olgun elma çikita muz arayıp!! Feryadını göğe saldı emekli Tükenirken eşin dostun vefası Evlat gülüşüyken ömrün sefası Başlayınca yârin sağlık cefası Saçlarını bir bir yoldu emekli Tabip kapısında sabırla dua Hastane günleri röntgenli şua Kanser denen illet yatmış pusuya Derken bir başına kaldı emekli Baharı kışıyla yorgun bir mevsim Gönül albümünde solgun bir resim Dertlerine derman bir güzel isim Çareyi şiirde buldu emekli Her gün uzatarak aşk diyetini Anında silerek kalp niyetini Gözden geçirerek vaziyetini Çaresiz kendine geldi emekli Düşüp kalkar iken ömür davası Bütün türkülerde kahır havası Ölmeden gülmeye torun savası Usulca gözünü sildi emekli Örselenmiş zihni vatan dokulu Şu Vatan toprağı anne kokulu Atasözleriyle insan okulu!... Etrafına bakıp güldü emekli Bu günün azabı yıllar ötesi Nümayişte yine inanç çetesi Yalan vaatlerin son varyetesi Yine aldanmış bir kul’du emekli Şu arş-ı âlemde dengine bakıp Varlıkla yokluğun rengine bakıp Yüksek yamaçlardan engine bakıp Kendi namazını kıldı emekli |
Çalışanada emekliyede
Gönül isterki her kez ğüzel yaşasin
Bunca yıl emek verip pirim ödeyip bir kira parasından bile düşük mağaşla yaşa yaşamaksa
Her yerde adalestsizlik
Ama sende namusunla kacakcilık
Namusunla dolandirıcılik
Namusunla mutahitlik malzemeden çalıp
Namusunla rüsvetcilik
Namusunla bir çok is dalı yapsaydin ya
Ah ahmet bu memlekte
Diye cocukluğumdan hayal meyal hatırladığım
Tiyatro geldi aklıma
Kutlarim saygilar
Dost kalem