KİMSE YOK MU?Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yürürken bir göl kenarında, suya yansıyanları izlerken, şiir geldi merhaba dedi ben de buyur gel dedim;)
İçim bulanık bir su.
Yüzüm, bir şehrin dipsiz kuyusu. Ruhumda solmuş birkaç çiçek... Ölenlerin isimleri avucuma yazılı, Karşımda binlerce sebep. Ve ellerimde yarına uzak bugünüm. Sormadım kimseye bu karanlığı! Burada güneş vaktinden önce doğmaz mı? Kim yaktı bu çığlık ateşini? Kimlerin ayak izi var üzerimde? Doğmamış bir bedenin elleri çağırıyor beni. Neden ağlıyor herkes? Bir ben ağlıyorum sanırdım. Karanlıkta kalan yarınlara... Kaybolmuş bir bedende yaşıyor umutlar. Doğrular hizasını kaybetmiş çoktan. Yarınlar da saklanmış, oyun mu bu oynanan? Kimse konuşmuyor bu kabusun sonunu. Ne geçmişe bir bakış, Ne geleceğe bir selam... Akıl terk etmiş bedenlerin süsünü, Bedeller ödeniyor ve ödenecek... Sahi kimse duymuyor mu bu çığlığı? Herkes nerede? Kalp perişan, kalp biçare... Artık başka bir yola hazır mısın? Çetrefilin son bakışı üzerimde. Umutsuzluk sıyrılmış akıyor dizlerimden. Geri dönemeyecek gibi giyinmiş her bir yanım. Sebepler çıkmazındaki son seslenişim. Düne, bugüne ve en çok kendime... ZEYNEP SENA DOĞANTEKİN |
Ah bu hüzünler... Varlığı bir dert, yokluğunda da yazılamıyor böyle güzel şiirler.