İşte öylesine
Gece’ye hayranlığımız başka olsa da
Gözlerinin karası düştü üstüme Ne ay Ne yıldızlar Hiç biri umurumda değil Gün şafağa değecekse Güneş başka doğacaksa bakışlarından Kirpik diplerin kabrim olsun Beni oraya sen göm! Dahası yok bu sitemin Hani sen üşürdün Bense düşünürdüm Hayaller kurardık Zamanın hazımsızlığında Al takke ver külah Gülüşmelerimiz vardı ya hani Ama öylesine zormuş ki Güneşsiz günleri özlemek… Sınırı sınıfsız bir hasret Göz kapaklarımda sim ışıltısı Çat kapı komşum intizarım Ama kıyıp da ah edemiyorum sana… Adım hüzün Benim kentim hüzünlü Elimde telâşe çiçekleri Meyvesiz bir ağaca yurt olmuş yüreğim Öksüz öksürüklerim çile dergâhı Hani diyorum ya Ne bileyim işte öylesine Yetimim evet Ama öksüzlüğüm daha ağır Bilirim ki öksüzlük deyince Boynunu eğer tüm kainat Tüneğinde gam konaklar Cümle kuşların… Ömür defterimde Yarına yolcu bir çizgi Sen oralı olmasan da Varlığım ruhunun darında hala Ahhh Kayseri Ahhh Erciyes Yutkundum yutamadım lokmanı Kefenim sandığımda hem de bu yaşta Aklımın yufkalığı değil bunca sitemime Annemin ahı diyesim geliyor bahtıma Beni oraya sen göm demiştim Bilemedim Aklımın kendiyle ne bitmeyen derdi varmış ki Yalnızlığımın yoldaşı Kimsesizliğimin şırdaşı insanların Kapısını çaldım Çaldım diye kızmazsın bana değil mi?… Beni oraya sen göm demiştim ya Çaresizliği bilir misin sen… Biliyorsan İşte tam oraya göm sen beni… Ve gözlerini sakın açma #hüzünlükent |