Ağyar
Bir an dahi olsa gecende ıslak bir üşümüşlüğüm
Saçlarına ilişmiş alevlere bırakıp eğreti mısralarımı Sağanaklarına kansam tek güz olup teninde Geceye bırakıp küçük heyelanlarını kalbimin… . . Gitmesen Ve şehrin göçebe yalnızlıklarına Bırakmasan beni… . . Korkuları vardır kimi zaman karanlıkların Vaktin kuytularına sokulu hançerlere eman dilenişlerinde… Yanıbaşında mutluluğun temaşasına engel akletmeler Biraz ötesinde sır üfürmelerine müptela bir rüzgara meftun firaklar… Ama bir göç tutkusuna vurulu çöl kavruluşlarına ihtiraslar Ama sessiz bir dalganın utanıp denizinden yarlara saklanışı kadar… İşte öyle Çaresizliğimsin sen… . . Geceme vargılarımı bozguna uğrattı infiallerin… Ve ölüme döşendi çığlığına firkatinden Bakışlarına sinmiş yalnızlığım… . . Ama her şeye rağmen Yine de peşin sıra koşup hayallerinin ardından Bırakıp kendimi bir kez olsun vaktin hovardalığına Tutsam ellerinden kanıp rüzgârların gözyaşlarına Kesilse bir tüy hafifliğinde yerden ayağım… Kesilse Kıskandırıp bulutları… . . Yine de olur muyum ağyarın . . Söyle.. . . Hadi söyle… . . . |
mecalsiz cümlelere döker ıçindeki vurgunun dalgalanan hüzünlerini
özünde kırık bir cam parçası özlem
ve sevgilinin göğe çizili gözleri
tebrikler şiirin kalp dilini