AĞIT
Dalından koptu merhamet
Namerdin tezgahına düştü Parçalandı şehrin gök yüzlü pencereleri Rüzgarı savruldu Bulutu süzüldü Çekildi güneşi mecraına El ayağı çekildi Enkazı kaldı cansız makinalarda Bir de çaresizliğimiz anne Ben bu kentin arnavut kaldırımlarını Neşeli sokaklarını Fuzuli’sini Kışla’sını Kanalboyu’nu Kerneğ’in rengini Halep Caddesinin hengamesini Bakırcılar çarşısının ritmik sesini Balık pazarının kokusunu Şire pazarının tadını bilirim anne Kimler randevu vermedi ki heykelin altına Saatine hiç uymayıp Teze cami avlusunda kimler soluklanmadı Dibek kahvesinin rayihasinda bulduk kendimizi kimi zaman Yaprak dönerle doyduk Tüm kederleri bırakıp geride Aktık İnönü Caddesine şikayetsiz adımlarımızla anne Sokaklarım yıkıldı anne Göçtü başımıza cennetimiz Taze bir an bile kalmadı Süpürdüler caddelerden nefesleri Öksüz kaldık Yetim kaldık Kimsesizliğimiz utandı hiç kimsesizliğimizden anne Zorum dahi zorda Duygularım arafta Gözyaşlarım gözyaşlarına karılmakta anne Karındaşlarım kankardeşlerim Ben,sen,o ,biz ,siz, onlar Ve diğer acıdaşlarım darda anne Bizi kuşatmazsa rahmet Tarumar olacak hislerimiz ilelebet anne Şimdi bir duanın gölgesindeyim En kuşatıcı kelamındayım musafın Zoru kolay kılana beyandır halim anne Tıraşsız yüzümle dergahındayım Sar yaralarımızı kan sızmasın Genişlet sadrımızı sancımız azmasın Baharı ser ayaklarımıza Maviyi sür gözlerimize Sura dudak değmeden önce Bizi duyuyor değil mi anne Ondan geldik ona varacağız anne Mülk onun hüküm onun can onun Varlık onun kainat onun Cennet de cehennem de onun Başımızı dik Kalbimizi diri tut ey en emin Biçareysek senden Bimarsak senden Buhrandaysak senden Hüküm senin karar senin rahmet senin Sensin Rahmetellilalemin Güneş yeniden yükselecek değil mi anne |
*** AĞIT *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...