_vay hattı_
eksenine kurşun sıktılar dünyanın
onlar sıktıkca canını daha çok sıktılar __ ölümü denediler! çatık kaşlı bir şubat gününde yığınların altından geçerken __ gece çığırtkan şehirlerin aynasında tazeledi acının soğuk yüzünü yırtılmıştı gökyüzü tanımsız yağmurlar yağdı boğazlandı fecrin imtiyazlı ferahlığı yer kabuğundan binlerce kıyamet uyandı dağ taş gümüş bir sesin gırtlağından ölüm sağdı durmadan yaprak dökümünde sebil ağıtlar serin küller bestesi solan çiçekler sanki yarım kalmış bir gülümsemeydik kalbini ağzından akıtan acı sulardan geçtik sanki siyah bir anın soluğunda doğumunu ezan çiçeğiyle yıkayıp koklayamamış annelerin ölüme cinaslanan ağrıların ve masalı yarım kalmış aksesuarsız çocukların "hepsinin içinden geçtik" hayaller vardı nice süt kanatlı mavi tırnaklı, gökçül şarkılı hayat .. yarınları avutamayacak kadar yorgun ve yaralıydı çelimsiz bir ışığın gölgesinde turuncu bir nefesin iğne deliğinde ölümün iştahlı bakışları arasında enkazda birkaç resmin ve binlerce uğultudan arta kalan son mutluluğun çığlığıydı hayat blok blok ezildi insan(lığ)ımız bizim de düğümlendi aksanımız eziyetli bir imtihan gezdirildi üstümüzde tabut giydi bir yanımız bizim de yer altında kamçılı saatler yer üstünde "vay hatları" dilde kesik tatlar kaç kere ertelendi umutlar ihtiyar bir toklukla uyandılar sabaha acının tarifini en iyi onlar biliyor _boran |
Kalemin susmasın
______________________________Selamlar