Ruhların ÇarpışmasıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Zamanın yırtıldığı yerde yaratılmıştı dünya...
Karanlığı içiyordu beyaz yeleli atlar Gözlerinde insanlığın günahları Tanrıya meydan okurcasına şaha kalkıp Kanı akana kadar dövüyorlardı toprağı Koca koca kayalar döküldü bulutların bağrından İşte böyle kırıldı o gün kuşların kanadı Kırık kanatlı kuşlar çığlıklarıyla yırtıyordu göğün mavisini Kızıla boyanırken tüm güneşli hatıralar Dile geldi zaman Canımın yırtıldığı yerde biriktireceğim dedi acılarınızı Bedenimden yarattığım bu hapishanenin varlığı yarınlarınızı alacak sizden Ve Yürüdüğünüz her yol İçinizde gezinen her his Sonsuzlukta daireler çizecek Bir adım ötesi bir öncekinin sonrası olarak kalacak hayatınızda ebediyen Mahşeri bir telaş düştü bedenlere Sırlar döküldü her dudaktan Günü kurtarma derdiyle her ruh bir diğerini damgalıyordu İşaret parmakları alev alev yanan siyah gözlü insanlar çoğaldıkça Siyahtan zifire yürüdü o beyaz atların yeleleri birden Tabii ki Gözlerim açık ayrılmak zorunda kaldım bedenimden Arafta kalmıştım Gözleri açık olana açılmıyordu cennetin kapıları Nurdan doğma iki el kapattı gözlerimi usulca Artık görmeye hazırdım asırların ardında gizlenmiş o gizemi Ama İçeri girmeden söylemem gerek Gözlerime kazınan o son Hiç ama hiç hayra alamet değildi Ruhların birbiriyle çarpışırken yarattığı ışık Tanrının bile kalbini kanatmıştı y... |