Bu Aşk Başka SevgiliŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Videolu şiir.
Göl nilüfer, çöl yağmur, aşkından öte tutkum. Engin deryalar aşıp, demir dağları yarar. Ferhat, Şirin’i görmüş gibi tutuldu nutkum! Nasıl ki kelebeği ipek kozası sarar, Kimse kimseyi sevmez seni sevdiğim kadar. Daha ilk gördüğümde zambak özlü simanı, Sükûtu altın saydım söz söylemek gümüştü. Ne rüzgâr beni dinler ne fırtına limanı... Duygu tufanı aşka, aşk tutkuya dönüştü; Bilemezsin bu sevda gönlüme nasıl düştü. Aşk adına kâlplere gizli düşen kıvılcım, Ruhun bile duymadan sessizce çakıp gider. ’’Ne gerilmiş yayım var, ne çekilmiş kılıcım’’ ’’Hislerin en güzeli gönlüne akıp gider.’’ Dese de, gözyaşına sanma ki bakıp gider Tatlı başlayan aşkın neylersin seyri başka, Kader ayrılık yazmış kim için diş bilersin? Çektikçe bitmez çile dahil olunca aşka, Ne vuslata yol arar ne ismimi silersin, Bu hasret bitsin diye bilmem ki ne dilersin. Ne dilersen razıyım, uzayıp gitsin liste, Seba tahtıyla başla, sırça köşklü saray yaz. Yaz gününde kardelen, zemheride gül iste; Pırlantayı mor dile, has inciyi bembeyaz... Yeter ki aramızda esmesin deli ayaz. Kısalan ömre inat uzayıp giden hüzün Yıllardır halka ekler hasretin zincirine. Farkını sorma bana gece ile gündüzün Hasretin çekirdeği sığmıyor incirine, Bir çarpan iki gönül uzaksa birbirine. Bir gül geçse eline, yası biter yaslının. Düşler aklıma her gün bir çiçek takıp gider. Bu aşk başka sevgili, Kerem ile Aslı’nın, Sönmez kıvılcımını miras bırakıp gider; ’’Sönsün diye su döksen, suyu da yakıp gider!’’ |
yürek sesiniz daim olsun daha nicelerine
selamlar ve saygılarımla