PAZAR SOHBETLERİ 11
Yorğun sabahların kızıl cam kenarlarında
Koşan kaldırım taşlarında yaslı başım Yumdum ıslak kirpiklerimi inadına Açtım gözlerimi kurşuni nidâsında Zulmeti âlâ baştan başa Üflerim dağılsın diye bulutları Nefesim kimsesiz acı bir yel Dağ başlarında sisler içinde Savurdum durdum yıldızları Kapalı kalın taştan perdelere Oynamadı bir sinek kanadı Oynamadı kimse benim bu leşime Sereserpe Cemaatsiz Üleşsiz yatar toprağında ... Baş ucumda Uzak mezarlarda başından ayak ucuna Ölüsüne Dirisine Birinde Birisinine ... Dışarıda yağmur yağıyor Serkeş zirvelerde kar Ser nerede sen neredesin Cebimde bir tomar , parçaları eksik kadavra Çalınmış gönülleri Ne etmeli kime gitmeli Peşimde haydutlar zifiri zindan çehreleri Karanlık elebaşı , sen de insansız bedeni Gökler kapaklanmış yüzüstü arzın kazanına Fokur fokur kaynarken sine’i hârımda Sahipsiz bir hırs deşse kalbimi Ya yârsa Yarsa Yâr Yarılsa bağrım Dökülse yerlere benim Bir nâr’ı cehennemim Yanarken bu ışıltılı orman Kıvılcım gözlü akbabalar nerede Sen neredesin Közüm ellerine tutsak Kazınırken köklerim Özüm Sözüm Bir kağnının gıcırdayan sırık dişlerinde Sarmaş dolaş çamurlu izlerinde Tekerine dolanmış feleğinde Feleksizin Kefeninde Kirli bir el dolanırken kabrimde Yüreğimin kayıp ruhlar karasında Çalınmadan bu bahtıma Çark nerede sen neredesin Vazgeçtim sizden Herkesten Gelme hiç yarama Gelmeyin hiç zârıma İmanıma ALLAHıma ... İstemez sensiz beni bile Sabır nerde sen nerdesin Sen sabrı bilirmisin Hep aynı kefenlerde, ölümü Hep beyazında arama Bak Karasında da var izleri göstermez hiç kimseyi Ama gitmek istersen çok olur yolun yoldaşın İlk kasap dükkanında her tikene En kırkında vururlar seni kırık satırlara Yanmış talan edilmiş cesedim Canhıraş dizelerde İki yüzlü vurdum duymazlıkta Ruhum durulurmu bilmem ama Bu ğamı bunca yükü gögüslerken sırtımda Daldın Nerede kaldın Nereye saldın söyle Katırlar nerede sen neredesin Çırak Ça / İbrahim YETGİNDAĞ 27 Kasım 202 |