GÜLHATMİ
Kehribar rengi gözlerine,
Karışır ya hani lale bahçeleri. Dumanı tüten bir ocağın üzerine, Dalardı ya bakışların geceleri. Sende saklı kalırdı sonra, Konuşamazdın dilindeki heceleri... Bir köşede dinlerdi oysa seni , Kurumaya yüz tutan gülhatmi... Bir giz vardı billur sesinde. Bir sır saklı ezelden beri. Gözlerinde koyu bir perde, Dizlerinde sürgünden kalma, Belli belirsiz kılıç darbeleri... Yüzün, Maviliğini kaybetmiş bir gökte, Uçmayı unutan kuşlara bir sığınak... Kalbin, Sonu olmayan hülyalarda, Yokluğun gerdanına karışan, Zavallı bir tutsak... Takvimler de sıralandığı gibi gidiyor bak! Geçmişe karışan, bugüne şahit Ben gibi… Söylesene, Üşüyen ellerin, Hangi kışın habercisi? Dilinde biriken kelimelerin, Zihninde toplanan eskiyen fikirlerin, Karşımda işte Bahara küskün , Hüzne dargın yüzün. Duvağı açılmadan bekleyen bir gelin gibi, Bekliyorsun işte, Sessizliğin çırpınan çaresizliğinde... ZEYNEP SENA DOĞANTEKİN |
saygı selam benden kutlarım