Bir cümle konuşsun gülnasıl haykırır susmak nasıl bir perdede görse güneşi kaç yalnız süzülür ışıklarından kaç yalnız şükrü bırakır baharları irker canına başlar su yollarını açmaya halk önce yüreğinden çıtlar ses ışık dalgaları gibi uzağa uzağa daha ötesi vardır her ucun en tepeye çıkmakla kenti alamazsınız ayak altına çiğneyemezsiniz dilinizle sesleri ağzınızda gevelediğiniz sözcüklerle biz bu çat pat cümleleri sevmedik serin önümüze kilim üstünde bir cümle konuşsun gül bir desen yummasın gözlerini konuşsa görülür mü susmak belki elinden olacak ölümüne belki yeni sözcükler asmaya yalnızlara bahar dalına kondurur bülbülü sabır dökülür türkülerinden o diller ki avurtlarında taş konuşur dağ yığılır dağ üstüne ağaç ağaca sarılır dallar ezilmeden çimen çiçek yollarda küçük evin üstünde diklenmeden büyük ev seslere yer açılır nasıl ses verir susmak nasıl konuşur, yankılanır yaban ellerde bile kutsanır açılan o çatallı kördüğüm en iletken sestir barış doğuşu şafağın kızıl yüzüyle şavkıyla dalgalanır ülkemde.. 12. 12. 2011 / Nazik Gülenay |
konuşur, yankılanır yaban ellerde bile
kutsanır açılan o çatallı kördüğüm
en iletken sestir barış doğuşu
şafağın kızıl yüzüyle
şavkıyla dalgalanır ülkemde..
Susmak zamanı geldiğinde bir volkan patlamasıdır.
Dağ taş yarılır akar lav lav karanlık yüzler gömülür giderler yerin dibine
Ve ülkem nefes alır soluklanır patlamaların eşiğinde...
Çok derin ve güzel bir yürek sesiydi şairem...
Tebrikler duyarlı barışçıl yürek sesinize.
Gül yürekli şairemin şiir yüreğine kocaman sevgilerimle...