BEKLEYEN VE BEKLENENŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aşklarına şahit olduğum, vefanın en çok onlarda yer bulabildiği, sevmeyi bilen iki yürek....
Bu dünyada ayrılıklarına da şahit oldum...Neyse ki kavuşmak mümkündü ötelerde.. Giden huzurun kıyısında, kalan ise eminim ki sabırla kavuşmayı bekleyecek...
Bir yangına davetti o son günlerin acı dolu bakışı.
Bir haykırıştı yükselen sensizliğin sessiz vedasına. İnanmak güçtü böyle bir yazgıya. Ayrılığın soğuk mermerlere kazıdığı ismin sana ait oluşuna, Ve beni burada ölüme hasret bırakışına… Yükselen duvarların ayak sesiydi, Ruhumu korkulara, Gönlümü aşka teslim bırakan… Zamansızdı ayrılığın seni sonsuzluğa çağıran, Beni karanlığa hapseden bu ufak fısıltısı... Çatıları yıkarken yağmurlar, Çamurlara karışıyor bedenin... Üşüyor mu ellerin ? Uzak bir memlekette saklanır gibisin... Çağırsam duyabilir misin sana hasret sesimi? Anlatsana nedir sana varabilmenin, Ve de bildiğimiz her şeyi bize unutturan bu kederin, Var mıdır bir çaresi? Üzerimde kimliksiz bir şehir yığılı... Fikirlerim dağınık, Telaşını kaybetmiş tüm hayaller, Hayretim bozuk bir saatin kirli camında, Sesine karışırken gözyaşlarımın arsız çırpınışı… Gülüşün duvarımda çerçevelerde asılı seni bekler... Çaresizliğin boynuma astığı zincir, Bileklerime yapışan bu kelepçe, Gözlerime dolan koyu bir sevda , Hepsi hasret sana... Senden uzak, ölüme yakın yüreklerde çırpınan, Bu kuşlar, geride kalan bu öksüz çocuklar, Onlarda… Kıyametler koparken bir köşede, Yıldırımlar çarpışıyor az ötede! Seni uğurlayan bu kalabalık şimdi nerede? Sen toprağın anaç koynunda... Ben ise kime ne? ZEYNEP SENA DOĞANTEKİN |