Kilidini Yitirdiğin Prangalar ÇözülüverirseOlur da bir sabah erkenden tepen atar gözün kararır gidesin tutar yüreğin sıkışıverirse hani olur da uykusuz bir gecenin şafağında kilidini yitirdiğin prangalar çözülüverirse direnmek faydasız isyandır güne atarsın kendini sokaklara plânsız, hesapsız ve akılsızca yani olur da bir sabah yolun düşerse güvercinlerin gölgelerinin vurduğu, sayısız yolcunun aşındırdığı peronlara bir an için dur öylece nefes dahi almadan bekle içindeki binbir bilmeceyle ve sadece dinle! fısıltılarını duyabilirsin yaprak hışırtısı gibidir sesleri öylesine belli belirsiz zaman zaman yükselir nağmeleri iner, çıkar başka şeylerde çalınır kulaklarına ürkersin yeterince oyalanırsın oralarda... tanımak için insanı; yolculuklardan, yollardan öte fırsat mı olur gitmek istersin de işte öylece sessizce ve içimde alevlerle beslenen renksiz çığlık uyanıyorum derin uykudan her yanım uyuşuk geceleri aranmak zor ve de aranmak eylül sabahlarına yine sensiz uyanmak sararmış bir söylence sadece içimde dallarına asacak intiharını giden eylül yaprakları saracak benden kalanlarını... 03.09.2008 Özlem |
benimkiler onların ki kadar içten ama onların tatmadığı ve yaşamadığı kadar acı!
sensiz kalınca sevinçlerimin cılız bir kuş gibi çırpınarak ölmesinden korkuyorum.
içimden göç ediyor,
koskocaman kalbi terkediyor ümit...
yalnızlığımla buluşturdum ismini
sessizce sokuldum gözlerine
böyle özlemedim hiç, biliyorum
öyle görünse bile
hiç kalmadım senden uzakta.
çünkü kalbim kalbinin üzerinde
sevgilim...
şiiriniz bunları öyle derinden hissettirdi ki
şimdi ben
saatlerce ağlamak istiyorum
onu özleyerek...
saygı ve sevgimle şair
ve hep yazın lütfen...