Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen. şiirler serisinin onbirincisi
canları yare ulaştıran bir sel miydi aşk şekeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi sana varacak yolların çilesi miydi tutkular ötesi tutkunun zirvesi hasretle yanışların sesi miydi
aşksız bahar dallarını kuru bir ayaz boğar düşüncelerle perdelenen odalarda ya ezel ya ebet olur aşk kayıp giderse dünyadan ebet kıyamet olur sevgisizlik gelir, dünyacehennem olur
aşk gelince hüzün dokur heceler azarlanmış kalpleri ısırır tam yarısında geceler onunla sürülürse toprak ancak o vakit yeşerir taze bir başak
* hz. hatice kainatın efendisini tanıyordu çocukluğundan beri ticaret mallarının başında onu göndermişti şama bu vesileyle daha da yakından tanıdı onu
hz. hatice duldu kureyş kadınları arasında asalet, şeref ve zenginlikte üstün mevkie sahipti o sırada Cenab-ı Hak, aynı zamanda pek az kadına nasip olacak bir güzelliği de ihsan etmişti kendisine
o ana kadar kabilesinden birçok kimse evlenmek için kapısını çalmış ise de o bunların hiçbirini kabul etmemişti adeta düşünmüyor gibiydi evlenmeyi
ne var ki karşısına bambaşka bir şahsiyet çıkarmıştı kader şimdi ruhundaki güzellikler yüzüne aksetmiş gönlündeki sevgi simasında tebessüme dönüşmüş zihnindeki derin düşünce ciddiyet ve samimiyet şeklinde tezahür etmiş müstesna bir insandı hz.hatice
ilahi kader bizzat hz. hatice’den geldi evlenme teklifi namusunu ve iffetini koruması sebebiyle cahiliye devrinde bile tertemiz kadın manasında anıldı tahire lakabıyla
teklifi getiren hz. hatice’nin yakın arkadaşıyla şu konuşma geçti peygamberimiz (s.a.v.) arasında
ey muhammed, seni evlenmekten alıkoyan şey nedir elimde evlenecek kadar param yok
bu temin edilse eğer ve sen, mala, güzelliğe, şeref ve denkliğe davet edilsen icabet eder misin
kimdir o kadın hüveylid’in kızı haticedir ama, bu nasıl olabilir o halde kabul ediyorum bende
nefise, sevinç içinde kainatın efendisi ile konuştuklarını iletti hz. hatice’ye yüzündeki tebessümden okunuyordu memnuniyeti nefise’yle birlikte yaşadı sevincini
şu haberi gönderdi peygamberimiz (s.a.v.)’e ey amcam oğlu kavmim içinde şerefli güvenilir kimse olduğun için güzel huylu, doğru sözlü bulunduğun için arzu ediyorum seninle evlenmeyi
efendimize iletilen teklifi durumu amcası ebu talib’e bildirdi amcası teklifi tahkik etti hz. hatice’nin böyle bir evliliği istediğini bizzat kendisinden öğrendi
düğün merasiminin tarihi hz. hatice tarafından tespit edildi onun evinde yapılacaktı merasim tespit edilen tarihte peygamberimiz (s.a.v.) amcaları, halaları haşimoğullarının ileri gelenlerinden bazıları hz. hatice’nin evine geldi
güzel bir düğün merasimi için gereken her şey hz. hatice tarafından temin edilmişti koyunlar kesilmiş, yemekler hazırlanmıştı yemekler yendikten sonra adet olduğu üzere sıra gelmişti iki taraf büyüklerinin konuşmasına
hz. hatice’nin babası ficar harbinde ölmüştü bu sebeple onu temsilen merasime amcası amr bin esed katılmıştı
ilk konuşmayı yapmak üzere ebu talip ayağa kalktı ve şöyle dedi
Allah’a hamdolsun ki bizi ibrahim’in zürriyetinden ismail’in sulbünden maad’ın madeninden, mudar’ın aslından yarattı
bundan sonra asıl maksada gelir ve derim ki kardeşimin oğlu muhammed bin abdullah ki malumunuzdur akrabanız olduğu kureyş’ten hiçbir genç tartılamaz, ölçülemez onunla şeref ve asaletçe akıl ve faziletçe hepsinden üstün gelir onların
malı azdır gerçi fakat mal dediğin nedir ki geçici bir gölge bir perde alınır verilir iğreti bir şey Allah’a yemin ederim ki bundan sonra onun mertebesi daha da büyüyecek daha da yükselecek şimdi o sizden kızınız hatice’yi istemekte mehir olarak da yirmi erkek deve taahhüt etmekte
ve sonra hz. hatice’nin amcasıoğlu Varaka bin Nevfel ayağa kalktı o da şöyle konuştu
Allah’a hamdolsun ki biz de sizinle hısımlık kurmak ve şereflenmek istiyoruz ey kureyş topluluğu şahid olunuz ki ben huveylid’in kızı hatice’yi şu kadar mehirle muhammed bin abdullah ile evlendirdim
hz.hatice’nin amcası amr bin esed ayağa kalktı o da şöyle dedi ey kureyş topluluğu şahid olunuz ki, ben de muhammed bin abdullah’a nikahladım hüveylid’in kızı hatice’yi
böylece kainatın serveri efendimiz ile kureyş kadınlarının en şereflisi ve en zengini ve en üstünü hüveylid’in kızı hz. hatice-i kübra nikahlandı
o sırada resul-i ekrem efendimiz yirmi beş hz. hatice ise kırk yaşlarındaydı
efendimiz bundan sonra muhterem hanımınıyla ebu talib’in evine geldi burada iki deve kestirerek halka ziyafet verdi amcası da bu mes’ud hadisenin hatırı için develer kestirdi halka yemekler yedirdi sevinç gözyaşları arasında
şöyle dedi hamdolsun Allah’a ki bizden bütün üzüntüleri yok etti
efendimiz ile muhterem eşi hz. hatice ancak birkaç gün kaldılar ebu talib’in evinde sonra tekrar döndüler hanelerine mes’ut,bahtiyar yaşadılar hayatlarını
kainatın efendisi peygamberimiz hatice-i kübra dediği tahire kadın hayatta olduğu müddetçe bir başka kadınla evlenmedi her türlü teselliyi en parlak saadeti en huzurlu günleri onun yanında buldu
hanımı bol servet sahibi iken o israfa, gösteriş ve lükse kaçmadı daha önceki mütevazi ve sade hayatı devam ettirdi
dünya malına kalbinde yer yoktu kuşatılmıştı o yüce ruhu bambaşka ulvi ve kutsi duygularla dünya ve içindekilerin muhabbeti o yüce duyguları söküp atmaya hiçbir zaman muktedir olamadı
daha sonra hz. hatice-i kübra`dan sırasıyla kasım, zeynep, rukiyye ümmü gülsüm, fatıma abdullah adında altı çocuğu oldu bu mesut aile yuvasında
hz. hatice, efendisi kocasından on beş yaş büyük olmasına rağmen yüce şahsiyetinden dolayı o karşı son derece nazik, duygulu itinalı davranıyordu peygamber efendimizin şerefli hanımına karşı muhabbeti de fazlaydı
öyle ki, vefatından sonra bile kalbinden atmadı hiçbir vakitmuhabbetini gönlünün en mutena köşesinde ebedi beraberliğe kadar sakladı efendimiz, hz. hatice`nin keremkarlığını ve hayırseverliğini kendisine yaptığı büyük yardımı her zaman yad etti
nasıl yad etmezdi ki çocuklarından biri hariç diğerlerinin annesi o idi herkes ona düşman iken ona dost elini uzatan o idi her türlü ıstırap ve sıkıntı karşısında kendisini teselli eden o idi
herkesin ona arka çevirdiği bir zamanda yanıbaşından ayrılmayan o idi elbette böylesi yüksek duygu meziyetler sahibi muhterem zevcesini hiçbir zaman unutmayacak ve onu her zaman hayırla yad edecekti
galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk maddeye mana veren en cömert sancıydı ruhların çeşitli varlıklar arasında bölüştürülen süsüydü belki belki ötelere yazgılı yitirişlerin ülküsüydü kalp kalbe konan kelebek kanatlarında renk seslerce ve nefeslerce ağlayan ahenkti aşk
aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş aşk ile insan elbet güneşe benzer aşksız gönül misal–i taşa benzer hayatı aşka bölünce hayat çoğalır bütün hayatları toplasan geriye aşk kalır
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
aşk gelince hüzün dokur heceler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
aşk gelince hüzün dokur heceler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş aşk ile insan elbet güneşe benzer aşksız gönül misal–i taşa benzer hayatı aşka bölünce hayat çoğalır bütün hayatları toplasan geriye aşk kalır
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏 Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun inşallah 🙏 Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun.
Selamünaleykum; saygıdeğer şair meslektaşım, şiirinizi tekrar tekrar üç kez okudum... Ruhum, geçmiş alemden, öteler alemine seyhat etti... Okurken çok derin düşüncelere daldım, duygulandım... Geçmişi, o sonsuz olan ukba alemini iliklerime kadar hissetim... Peygamberimizi hayal ettim, göz yaşlarımı tutamadım, ağladım, ağladım, ağladım... Bana O Yüce Resulü hayal ettirdin için sağ olasın, var olasın, Allah senden razı olsun... Selam ve dua ile hoş olun, hoşça kalın, Allah'a emanet olun!.. Selamlar... NAZIM TAŞTAN
NAZIM TAŞTAN Gönülden Mıs tarafından 10/9/2022 4:42:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
canları yare ulaştıran bir sel miydi aşk şeckeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi sana varacak yolların çilesi miydi tutkular ötesi tutkunun zirvesi hasretle yanışların sesi miydi redfer *** bir baş yapıt değerindedir nazarımda kutluyorum musiki de dinlendirici
EM.HAKİM tarafından 10/9/2022 11:38:05 AM zamanında düzenlenmiştir.