Tanrım
Sonbahar bütün yaprakların çiçek olduğu mevsimdir
Üzümün şaraba indiği mevsimdi. Ateşin turaba döndüğü mevsim için. Leyla Leyla diye dönen yolların Hepsinin seraba döndüğü mevsim. Gözümde ayaz, gönlümde niyaz. Bir deryaya vardım, dalgalar ahraz. Kimseler duymadan ağlasam biraz. Denizin koynunda olsam dilfiraz. Gurubun rengine çizsem yüzünü. Kızıl bir kalp yansa çözsem fikr,ni. Şimdi enginlerde bir kır düğünü. Tüm gözler birbirine uzak, bütün bakışlar hırpani. Ölüyor buzdağları denizin, bilmiyor bunu Nuh. İnsanın göğsünde yatıyor hâlâ soğukluğun en delişmeni. Kıyıdan uzaklaşan her şey gibi deniz de kendinde arıyor ufkunu tutuşturan çakmağı tutan o eli. Ve artık; Mavi bir Tanrı’ya dönüyor şimdi denizin rengi. Seyir defterine düşüyor bir kadının dilinden, gecenin dehlizleri ve o şarkının sözleri. Bir yudum şaraba meylettik üzüm salkımlarında. Eee bre, sirke pazarında hamala döndündürdün bizi Nesnelerin ne kadar da uslular. İnsan sustukça nesneleşiyor... Katillerin kılıçlarını yıkadığı çeşmeden gelir suyumuz Kan içip ö lüm kusmalarımız onun için |