ÇEHRE'İ DİLENCİ 1
Sıcak bir yaz akşamıydı
Çat kapı, çağırmadan geldi İçini bilmem ama Üstü başı fiyakalıydı Tıpkı havadar sözleri gibi Yaradan misafiri dedik Aldık başımıza taç ettik . İstedik ki Yüzümüzü ağ edelim Saçımızı sakalımızı değil Yedik içtik güldük eğlendik . Kartalda bir gece konduda Toz kondurmadık nerona Kiremit yapılı çatıda o lir çalarken Biz loş bir odada romayı yaktık Bir berberin bilmişliğinde Devirdik hükümetleri Yeniden kurduk şehirleri üşenmeden Sonra ülkeler batırdık hiç düşünmeden Sordum aç değildi Bir soğan cücügüyle anca bir öküz yiyebildi Vay be Yüreğimin kırıntılarında dökülen özlerim Sofrada kaldı ,açtı pencereyi Silkeledi beni bahçeye Açtı Gözleri Serçeler didiklerken beynimi Tuttum dilimi Sözlerim Nefes nefese can çekişirken soluksuz İki yüzlü riyakâr cellatın hilebaz ellerinde Patladı rengarenk balondan vaatleri Şişeler kafamda kırılırken ... Çağladı sürmeleri Yatacak yeri kalmamış,tüketmiş belki Tükenmiş etrafında Kalabalık dantelli çevresi Karışık kafasında çerçelevettiği Kese kağıdı çehresi kırış kırış yırtılmış Dökülmüş Zar zor aldığı ucuz çerez dibi Üfürme yeter Havada tuzlu çam fıstığı kabuğu Yokmu kimi kimsesi bilemedim İçim yandı Havada sıcaktı Temmuzun ellerinde güneş sıcak bir koz Bir kenemi böyle,bilemedim Akvaryum camında yapış yapış Vantuzmu Çöpçü balığımı Tek başına hücresinde yaşayan Bacak arası yanmış Apışık bir terliksi hayvan belki Çağırır beni hiç usanmadan Sanırım nemlenmiş pudra şekeri Endoplazmik Retikulum belki Benden bekler hep amino asitleri Sefil kansız hücrelerde bağdaş kurmuş Sefil sözleri ,hissiz Hasır çürüten bir sıçanın üfürüğünde Salyasından dökülen bir veba gibi Çırak Ça / İbrahim YETGİNDAĞ 29 Ağustos 2022 |