Adı Olmayan Şiirler - 16
incinebilir aşklar taşıyordum zulamda
büyütemediğim çocukluğum volta atıyordu hayata bir türlü tutunamayan düşlerimde ranzamda yastık altında saklardım hep yar kokan mendilleri hatırlıyorum da vakitsiz almışlardı içeri aşktan suçlu bulmuşlardı gülümseyişlerimi görüşe çıkarken postalım mavi düşleri tutardı beton zemine çizilmiş karelerde ve hep görüş gününe denk gelirdi müebbet hapsin hücre cezaları bu yüzden sevmekten kaçıp tutsağı olmuştum kirli battaniyeye sarılı terk edişlerin görüşüme gelen sevgiliye hangi şairin şiirini okusam yaban kalıyordu ona bakan gözlerimin tarifinde kendim oturup yazıyordum onu anlatan şiirleri bu sefer de gardiyan kontrollerinde kayboluyordu sözcüklerim aşk anarşist bir direnişti yüreğimde ve ilk sevgiliyi kaybetmişti o küçücük eyleminde direnen isyan eden ve büyümek istemeyen çocukların sloganları sarıyordu hücremi ben ansızın bastıran isyan dalgasında kaybediyordum sevgiliden aldığım mor sardunya kokulu geceleri aşkı sürgüne gönderiyorlardı bensizliği bilsin diye ve hasrete sürgün taşlar arasında açan papatya gülüşlü çocukluğum yapma dercesine bakıyordu demir kapının ardından onun böyle sürüklenerek götürülüşüne hücresine yalnızlıklar sıkan hortumlara sarınırken bedenim sevgilinin yokluğuna üşüyordu ve suçlu buluyordu sevginin aşka sürgün hallerini vakitsiz açan çiçeği vuruyordu direnişi bastıran jandarmalar içimdeki aşk ölüyordu kanayan çiçeğin kırılan bedeninde oysa aşk ölümsüz bir terk edişti hücreleri ve aşka teslim ölüyordu müebbet hapse vurgun yiyen düşlerim |