GÜNE SİTEM
Şaşalı mı geçiyordu günler yalandı sahi
Keyifler tavandı, sırtta yoktu gam, yük Ne bilirdik sevmeyi biz, hem de delicesine Ne umursardık hayatı ne öykünürdük yukarı, Renklerimizin adı sabahki güneşti ve sarı Mutluluk oyununun rengi gökyüzü ve mavi. Uğradım epeyce önce gezindiğim sokaklara Nasıl da akardı hayat sığmazdı çarşıya, pazara Canpcanlıydı insanlar, çok değildi varlıkları Ve hatta emekli oldular, yoktu evleri,arabaları Neydi diyorum neydi, o kocaman fark güne Oysa şimdi her evin önünde afili taşıtlar Yürekler tükenmiş, tebessüme vedalılar Bir masalın bitimi bu, çirkinlikler hep ortada Paylaşmak dediğinmiş o günler, hem de ölümüne. Açlıkla imtihanını görmedim kimselerin Bir yokluk vardı ortada, yoksunluk yoktu Ve dahi yokluk ile yoksunluk hiç kardeş olmadılar Biri eksiltmedi bizleri, özde esendik ve mutlu Şu yoksunluk baş gösterdi, değdi ruha ne yazık Varlığa rağmen sevgisiz, adeta kabirde kaldık. Yakındılar insanlar cana, hem de ne yakın Sizde pişen aşı götürün, komşu davacı olmasın Ne yenirse ortaklık bu, paylaşmanınsa güzelliği Teknoloji emekliyor ve adeta tek tek sekiyor İçinde yaşayan herkes, kendini dışa vuruyor. Nefretim güne ve yarına, sevgilerimse maziye takılı kaldı Elimdeki olta paslandı, saz küstü duvara aşina Hey gidisi günlerin yetişin, ömrün son katarına Vefalar, dostluklar ve katışıksız sevgiler adına… Oğuzhan KÜLTE |
Yazana yazdırana Selam olsun.