-eski bir masal-
bir karkamış masalıydı anılarda yaşananlar.
dolu dizgin geçen o yıllar. ve onca zaman. dikenli taşlı yollarında yürüyen bendim o bendim * bakıyorum şimdi her fırsatta uzun,uzun. geçtiğim o yerlere cadde ve sokaklarındaki o renklilik kalmamış. yok artık. unutulmuş çok şeyler o yılların hesabını tutan bendim bendim o * ayakta dimdik duran eski taş evlerin azalmış. uzun boylu selvi ağaçların da öyle. taş duvarlı evlerin kalmamış artık. asırlardır gözyaşlarını saklayan o duvarlar o beyaz taş duvarlar yok artık. o eski insanları gibi. göçüp gittiler birer,birer. durmadan yanan o ateş bendim bendim o duman. savrulup giden o kül bendim. bendim o. * köşelerde ağlayan o gözler benimdi. benimdi o kıraç tarlalarda dolaşan ayaklar. diken batan o eller benimdi. bendim o acıları yaşayan geçip giderken o yıllar. taşlı yollarda gizli kalan anılar o yorgun beden benimdi. benimdi o ayaklar. * gelecek diye umutla beklediklerim belki de hiç gelmeyecekler. düşe kalka buralara gelen o bendim sarıldığım o güçtü beni ayakta tutan yıkıldığım yerden kalkan bendim bendim o * sırlı camdan yansıyan o gerçekler benimdi. yılların hesabını tutan dilsiz ayna. yanındaki şah-meran cansız cam parçası. hafıza kaybı yaşarken bile. takvimdeki anılarda yazılan sendin o sendin"karkamış" * hala ayakta dimdik duran üç beş şeyin var. buğulu gözlerindeki sır bizimdi masum bakışların arasında akan gözyaşları bizimdi. sırrımızı saklayan o gözler bizim o bizdik işte ateş bizdik bizdik duman. savrulurken küller. o kül bizimdi. bizdik o gözün gördüğü gerçek. * Mehmet Demir 11.07.2021 Ankara |