solan geçmiş
bana bir türkü söyle babo
varsın yerlerde sürünen hüznüm geberip gitsin. ister yıkılsın her yer, isterse yansın. isterse yer yerinden oynasın umurumda değil mermilerin oynaştığı bu yerlerde ölüm kol geziyor babo. ateş böcekleri gibi cirit atarken iz mermileri. kurşun seslerine çoktan alıştı kulaklarımız * akşamla birlikte silah sesleri çöküyor her yere. aynı gökyüzünün altında gülmeyi unutturdular babo. yıldızların ışıltısında gülümsüyordu yetim gözyaşlarımız. boşa düşüyordu kurduğumuz o hayaller. odalarımız hep karanlıktı babo. umutlarımız tükenirken sönüyordu ışıklarımız. bizim hissemize hayal kırıklıkları düşüyordu babo. her yer tam takır olmuş buralara bahar hiç gelmemiş kış kıyamet hiç durmadan sürüp gidiyor öylece ayazın yaktığı tenimizdeki o izler hiç geçmedi. sesini yitirmiş o eski türküler babo. artık söyleyen kimsede yok. yel bile eskisi gibi esmiyor. * yorgunum babo, vallahi çok yorgunum biz ki bir günlük ömre yılları sığdırdık oysa kelebeğin ömrü kadardı hayatımız yüklendiğimiz o yorgunluk dururken üstümüzde. farkında olamadığımız gerçeklerde kayboluyorduk babo kendi kendimizi zehirliyorduk kıvranırken acının pençesinde dilim, dilim ediliyorduk. dayanmak zordu acı ise taşınamayacak kadar ağırdı. yorgunum babo vallahi çok yorgunum. omuzlarım da zerre derman kalmadı * de hele babo niyeydi bizim bu halimiz ölü toprağı atılmış üstümüze. nedendi bu yorgunluk nasıl düşecek bunlar yakamızdan de hele üstümüzdeki bu mahmurluk ne vakit gidecek. gözlerimize çekilen o perde ne zaman kalkacak. ne zaman dağılacak kara bulutlar. kurşun atıldığında bile hiç ürpermiyorum babo. patladıkça mayınlar art arda depremler yaşanıyordu. o türkü çağırdığınız yerler çoktan ölmüşler. tükenmiş yeşillik falan yok dereler kurumuş kalmış her gün yeni depremler yaşanıyor babo. * bir türkünün etkisinde canlanırken geçmişim daha kaybedecek neyimiz kaldı ki. yokluğunda kangrene dönmüş yerlerde sessizlik var. alışılır mı bu sessizlikte sensizliğe aklıma sen gelince üşüyorum babo harman yerinde kesimini bekleyen adak gibi kendimden geçiyordum zamanın koynundan çıkarak. vazgeçiyorum babo her şeyden vazgeçiyorum. * kırılırken düşlerim acısı kalırmış meğer merhemi olmazmış bu acının çaresizlik her yerde kol geziyor babo. içinde yaşadığın o acıların hiçbiri dikiş tutmuyor artık. ezelden ebede uzanan acı bir yolmuş bu. o ateşe düşenleri sor babo yandıkça susanlara sor. * Mehmet Demir 27.08.22 |