GÖNÜL HARMANI
Ben hiç hoca görmedim, ne bir mürşit ne usta.
Soranlara elimden kayan bir eli dedim. Sakınmadım sözümü söyledim her hususta. Kalemime bitmeyen sevdanın dili dedim. Bazen vatandı sevda bazen garip yarası. Şekillendi gözümde kaç insan manzarası. Bazen de şiir oldu yar gözünün karası, Yazdıkça yazdım işte gözümün seli dedim. Gücendiklerim oldu sitem ettim haliyle. Adsız, sansız, ünvansız paylaştım ahaliyle. Şiirlerden dem vurdum yorgun şair diliyle. Sonra döndüm kendime dünyanın hâli dedim. Köşe bucak kaçtım hep dolaştım uzaklarda. Ağrıları yaşadım kalbimde mızraklarda. Kaç mayın tarlasında, kaç hain tuzaklarda, Gezer iken bu Hakk’ın çizdiği yolu dedim. Gerçek olan tek şeydi o da gönül denen şey. Kıvılcımla harlanan, üfleyince sönen şey. Bizdeki her seferde ayaklara inen şey. Yadırgamadım elbet muhabbet gülü dedim. Mesut’um işte böyle yazdım her defasında. Yürek yorgunlukların dinlenme safhasında. Doğup büyüdüm işte memleketin hasında. Benim gönül harmanım Erzurum eli dedim. Mesut ALTUNKAYNAK |