SAFFET
Manğala kavuşamayan
Vuslatın közlü kollarında Cızıltılarında Yüreğinin yağı eriyip İnlemeyen et Degilse bile bir romeo ve bir juliet Durma Sakın kaçırma Al iki bilet Kalk gidelim bu eller/in bize yaramaz/ı Yanan barbaküye Tozlu yollu uzak kasabada Öz aile kasabında unutulmuş et Aramızda kalsın ama Bu zamanda hatırı sayılır Bir servet Eğer deli değilseniz Hiç bir zaman moda olamayacak İğrenç Bir beyaz gömleğiniz yoksa Bir tutam bende Ben gibi Yapma etme Dur osman dur çekmeee Osmaaaan Dur Haziranda ölmek zor osman Ziyneti çalınmış ateşe Öyle boş boş yanmasına bakmak Hıdırellez değilse Üstünden aşınılmayacaksa Ah ile vah ile geçen bir ömür Aşk’ı memnu değilsede Güneş yüzü görmemiş Kart bir kepazelik ... Ama şunu iyi bilki Ben ölürsem akşam üstü ölürüm Valla ... Hiç düşünmeden Hiç bir şeyi düşünmeden Mezarlık sakindir Bu vakitler Hele aylardan da temmuz ise Okunan sela Kubbede hoş bir seda Okunana ilk veda Yakar Bir başka Ama Ama hayat yinede devam ediyor Gördügün Tüm pencerelerde Üstüne üstlük birde Kil Tencerede Nolacak Şu Kediye getirilen etin akibeti İsmi lazım değil diyeceğim ama Kısa devre yaptı Çarpıldı solucanlar Şalter attı Kesildi cereyanlar Bana uymaz Artık sana Bir çay içelim bile demeyeceğim Söylemek gerek Saffet itinin eti yemesi Bir bambaşka Birdenbire Bir sadi şiraz’i düşer aklıma Dönerken ateşin başında Sıçradı bir kıvılcım Vurur kırbaç kırbaç dilime Kişiye yaptığı kusuru söylenmezse Yaptığını hüner zanneder miş ... Mışıl mışıl uyuttun bizi Teveety suretlerinde Görmedin hiç bir zaman bir kedi Sen git Kocakarı dünyanın döşeğinde gül Emi ... Saffet Saf et Bu davet Kurtlarla dansta Kuzuların sessizliği Ulan Saffet sen Sen ne yaptın öyle Belki tartışılır ama Asla Anlaşılır gibi değil Dehşet üstü Alçakça Taammüden bir ihanet Peşimi bir türlü bırakmayan Çığlık çığlığa Üç yavrusu bulunan Müvekkilem perişan Avluda sürekli miyavlayan Sanki sende yan saffet Der gibi gibi Her gün Duvar üstüne çıkıp yolumu gözleyen Hal hallı Hazal kedi üzğün Ben büzğün Ona sorsan Baharın gülleri soldu Yine mahsun şu gönlümde Ağır yaralı Bir rezaletin Dillerinden düşmeyen pelesengi Ocağım söndü bu nasıl beladırın Dağlara vuran ağıtı Bana sorsan Kafamda berğen Sen affetsen ben affetmem Solo değil tüm koroda hezeyan Kırılan çubuklarda Yüzü çizilen selfiler Havada uçuşan terlikler Terliksi hayvan Amipler Likenler Larvalar böcekler Mitoz bölünme Mayoz bölünme Endoplazmikretikulum Baharı bekleyen kumrular Freni patlayan LPG li çakmaklar Dizlerinin bağı çözülmüş çizmeler Topyekun Topuğuna vuran Metan gazı Bakü Ceyhan boru hattı Dişini kurcalayıp Bir hayalet gibi Aramızda dolaşan Gecenin ara yüzünde Güç toplarken Gözlerime üşüşen İplerine düşen Celladına aşık suretlerin Yalan dünyanın kömürlüğünde Satılmış bir ömürlüğünde Tutsak Işığında Işığına pervaneyim Belki bir deliyim Belki bir delil Zelilliğine kefil Sefil Hırlı tok satıcı Hızlı bir hırsızın Al al olmuş yüzsüz düzü Ne Duy ne Bil senfonisinde En tizlerinde avaz avaz ... Kulağımı tırmalayan En solosunda Sen Affet Kızıl dilekçelerinde Bir Hatasız kul olmaz/ı Ortaya konulan oyunda Hamletçe Uçuk kaçık deli sorular Beti benzin/de uçmuş Olmak yada olmamak Perde kapandı Oyun Bitti Açın ışıkları Simdi Etin akıbeti En acısında içi yanan Boynu bükük isotların yarınlardan kayğıları Pul biberlerin işveli ,evvet işte bu tavırları Yayıla yayıla en şuh kahkasında Cam kenarında sızan ayranlar Ayıranlar Kayıranlar Suskun yer sofrasında Ekşi suratlı salatalar Kana susamış Bıçaklar Çatallar ürkekçe meyve bıçakları Ulaktan kulağa fısıltılar Aramızda topladığımız Erkekçe mazot parası Karalar bağlamış limoni çehreler Açılan aralarda sıkış sıkış Kabuk bağlamayan yaralara Boca edilen kokteyller Bir köşede kirletilmeyi bekleyen peçeteler İşe yaramaz maden sularında Patlayan molotoflar Sönen manğalda yandı gece Hece hece yanan Zoraki vejetaryan yüreğimde İçim ezildi Bir sıkım etli köfte Doktor bir şey söyle Kendinede söyle Reçetelere sarılı manğalda kadayıfı Aah ah be doktor Niye giydin beyazları Ben tedirgin Kedi tedirgin Kemirgen hayat ta tuz gibi Ellerinde eriyen ömrüm Aah ah neyse Konuşuruz Karanlık düşünce sokağımıza Köşede ben varım birde kedi Şimdi beni rahat bırakın Dertlerimle başbaşa kalmak istiyorum Yeter be yeter Yeter Babam olasan Yeter laa Üstüme düşmeyin benim Çırak Ça / vejeteryan bir cumartesi To be continued |
*** SAFFET *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...