Sakız Kağıdından Baharköpürüyor mürekkep sabahına sallanan yıldızımın gözlerinde yavrulamalar ve çığlıklar... gırtlağımdan teller geçiyor beni yakınlarda unuttular ellerimde misine yarası vardı ve kan vardı yutkunurken soluğuma doluşan beni barajımızın kenarında buldular yüzümde mezar taşına dolanmış köprücük burdan seslenmek kolaydır uçurumlarda yakamdan sıyrılan aşklar çok lafla gelir bu sakız kağıdından bahar aynı zamanın dakikalarını çalar isanlar ve soluğunu çalarız doğarken bir yıldızın. kadınlar kalp atışlarının hırsızıdır bileklerimizde tıkanan bir çığlık köpürüyor mürekkep kitaplarım olacak ya sulandırıyorum maviyi siyahı ve ara ara kırmızıyı ölürken yavrulayan kendisinin katili bir şairim nasılsa gırtlağımdan teller geçiyor beni büstümde bırakın inecek var!! Ahmet Serdar Oğuz |
güzel şiirinizi kutlarım