HURMA
Varıp
Yeryüzüne Azrailin elleriyle Arzın ciğerinden sökülen Getirilip Bir yüce huzura Elenip elenip tenime dökülen Aziz sularda Akışkan balçıkta Kurumuş bir çamur surete Üflendi ruh Yaratıldı adem Ya elekte kalan Kalbur üstü Akrabam Eyy şecere’i tayyibe O benim Halam Ömrü ömrüm Bir kalbi var çarpar Ben gibi Savursan toprağa pervasızca Çekirdekten yetişmez Kutlu bir izdivaçta Doğurur Anam gibi Ayrılsa yavrusundan Yada Sevdiğinden Solar Bir gül gibi Bir kulak versen duyarsın Ah edip inler Ağlar Bir bebek gibi Küser Düşman olur minberlere Çeker elini eteğini dünyadan Kurur Düşer yer minderlerine Kırılır Anne suretlerde küser Sürğünlerde Yaşayamaz yavrusuda Doyamadan Mavinin nefesine Kesilir soluğu Ölür Dürülür ömrü Rengarenk İnsan gibi Kimmiyim ben Ben İsanın doğumunda Çekildiği uzak doğuda Oradaydım ... Orada Meryemin yanında Ayakları altından Akarken pınarlar Uzandı kolları Tuttu beni Silkeledi Döküldüm Kurumuş saçlarımdan İşte Ben Elekte kalan Ben Kalbur üstü Eyy şecere’i tayyibe Belki dayın Belkide Halan Çırak Ça / İbrahim YETGİNDAĞ 23 Nisan 2022 |