Rüya
giderek büyüyen bir açıyla
ürkek dağlar yol alıyordu geceye ki tepeden tırnağa siyaha giyinmiş bir kadının kahkaha aralığından sızıverip dağlı çocuk düşlerine geceyle anlaşmaktaydılar kurulan salı pazarında satıcının dört tanesi üç milyona giden baksırlardan ettiği kar sabah içtimasında alay komutanına doğru ürkek ve tedirgin adımlarla ilerleyen tabur komutanının atan kalbi cuma vaazında mahalle imamının ey cemaatle başlayan bileşik cümlelerinin dinlermiş gibi görünüp dinlenmeyen gözlerde bıraktığı izler ve cemeaatin haklısın yüz ifadeleri geceyi parsellemekteydiler siyaha giyinmiş kadının iri boncuklardan örülmüş kolyesinin çıkarttığı şuh sesler devralıyordu tekrar geceyi tabur komutanı bir adım daha yaklaşıp esas duruşunu gösteriyordu titreyen elleriyle alay komutanına ’Esselamü aleyküm verahmetullah’ diyen mahalle imamı sol omuz hizasından sağ ayak baş parmağını bükemeyen uzun favorili genci süzüyordu usulca ve çaktırmadan beş tanesi üç milyona düşen son baksırları utangaç bir genç kız sormadan alıyordu siyah bir poşetin içinde ve kimseye göstermeden günü bitirmiş olmanın verdiği sevinçle daha bir hızlı topluyordu pazarcı on üç yerinde yama olan çadırını tabur komutanı derin bir nefes alıp ’ileri bak’ diyordu gürleşen bir edayla emrindeki tüm askerlere ayağını öyle basmamalıydın diyordu cumayı bitiren mahalle imamı ağarmış sakallarını sıvazlayarak utancından yüzü kaskatı olmuş gence siyaha giyinmiş kadının fotojenik bir slüeti kalıyordu geriye ve yatağa düşen gözleri gece burada tükeniyordu |
Yüreğine emeğine sağlık
__________________________Selamlar