vaveyla
Alnı tırnak yemiş ağdalı bir sanrıdır benim kelimelerim
Dağ dağ, volkan volkan kıpırdatır, Mum aleviyle ısınan bakışlarını vaveylanın. Sen sözü almayınca eline, Sabahın dili tırpanla yontulmuş aralığından, Geceye döl saçan arsız aşklar; Gözlerinden kavuşmalarına hicran sinmiş, Kılavuz kaptansız korsan gemiler geçer Vaveyla. Vaveyla, Çağıltısız maveralarımın yönsüz ırmağı. Vaveyla, Gözbebeklerimin derinliklerindeki iğfal olmuş ülkem. Söyle de Çözeyim yüzünün atlasını, Kirpikleri kurşun kurşun ağlayan anaların dilsizliğinde. Öpüşmekten yorgun düşmüş dudaklarına inat, Hazırım, bendini yakmaya yetecek bir volkan kadar hazır. Söyle de Şarkılara akortlar; Marşlara susmak düşsün sesinin gölgesinde. Her şafak yeniden diriltecek seni Sen sabrı tükenmek üzre bir gizsin şimdi dudaklarımın şerhinde Korku çiçeklerinden ördüğüm saklı ülkem vaveyla. Vaveyla, Vandal yüreğimin aşka çalan tılsımı. Vaveyla, Kıblegahı yalnızlığımın, Adsızım, Adsız sayham, Leğende yıkanmış bir lisanın gayr-ı meşru çocuğu. Uçurumlardan geçtim, tufanlardan geçtim Sonu sana varmayan urgan tutmuş yollardan. Güneş vurduğunda, Kömür gözlü kar bakışlı kardan adamın Karda eriyen düşlerinden geçip, Seni bir şaire başkent seçtim. Adına ad adamak için, Adına ad adamak adına vaveyla. |