REYHAN
Yokluğunda
Aklıma düşünce sen Derince bir ah çekip Gözlerimi hep sana yumarım Açık penceremden Reyhan kokuları yayılır odama Buram buram kokar tüm evimiz Sanki cennetten süzülür Zifiri gecelerde gelir çarpar Elime yüzüme bu ıssız tenime Aah ah bir bilebilsen Artık yokmu şu dayanılmaz hasretin Akşamların hep kapı aralığında bulur beni Eşiğinden bakarken gökyüzüne Gündüzlerde maviye bulanmış gözlerimi Düşürürüm karanlık yollarda ıslak izlerine Issızlığında Aklıma düşünce sen Reyhan kokuları yayılır odama Derince bir iç çekip rengine boyanırım Usul usul sızarsın ruhuma Bir şimşek çakar bulut bulut odamda Yıldırımlar gibi gözlerin düşer gecelerime Sağanak sağanak iner ılık nefeslerin Durmaz yağar çarpar yanaklarıma, Süzülür damla damla Sızar yüreğime ,doğar bir güneş gibi Yanar durur sinemde Aydınlatır bu karanlık dünyamı Yetimliğinde Aklıma düşünce sen Reyhan kokuları yayılır odama Başı yerde boynu bükük gelincik gibi Issız gönlüme mümbit bir bahar gelir Yüreğimi söküp yerinden kanrevan içinde Ellerime alır koşa koşa sana gelirim Işığa çarpan pervaneler gibi gelir Gökuşağının altında O ateş suretlerinin etrafında Halaylarda şarkılarda coşa coşa Seninle ölümüne son bir dansta Vurur cesedimi hüznün kıyılarına Öksüzlüğünde Aklıma düşünce sen Reyhan kokuları yayılır odama Şahittir şimdi şiirlerim İyileşmez Kabuk bağlamayan yaramda Bu acılara Gecelerde Tek kadına Tek adama Yalnız odalarda Soğuk duvarlardan Ne yapsan nafile İzleri silinip gitmez Vuslatı imkansız Acı sevdaların derin çizikleri Alıştım artık İstemem Hiç terketmesin beni Bu elim sızıların Ateş’i nârdan sözlerin Bırak Yanık dizelerimde Melenkolik hecelerimde kalsın Reyhan kokulu suretlerin girsin düşlerime Nefesinden dolunay devrilsin üzerime Ayışında sırılsıklam Tepeden tırnağa özlemine ıslatsın beni Cehennem yamaçlarında sensiz biçare halıma Hasretinin akşamlarında Avuçlarında Çarmıha gerili ruhuma Elleriyle su serpsin Yanan kavrulan,kül olan bağrımda Çırak Ça / İbrahim YETGİNDAĞ |