SEN HAYATSIN
/// 8 MART KADINLAR GÜNÜ ///
Eli öpülesi hayatlara <><><><> SEN HAYATSIN <><><><> Ve Yüce Yaradan Kadını yarattı İlahi nefesiyle üfledi Ruhuna Sakladı Gül tenine değerli tohumları ... Şimdi Geçmişten geleceğe Geleceklere , çarpar kalpleri, Cennet sinesinde Bu Muazzam Evrende İnce ince İpince Nakış nakış İhtişamlı Zenğinliğince işlenmiş tüm insanlığın ... Hayat deryasına Düşmüş Yüreğinden süzülüp Göğsüne yürüyen Bembeyaz bir damla sütte çağlar Çağlar Çağlar boyu Çağlar âsi bir nehir gibi Gider Kıyametin kapısına Akar yayılır âlem’i cihana Hayatın bütün sırları ... Ne yazıkki Kıymetini bilmedi İnsanoğlu Bilemedi Ehl’i cehennem çehreli Kara sözlerinde Çarpıyor Kararmış katı kalpleri ... Hâlâ uslanmaz kısır döngülerde Usanmadı Koşuyor hâla bak , Acıların binbir türlü kıyılarında Bihaber yaşar dolu dizgin dörtnala Bu alçak cahil cühela ordusu ... Ellerinde Karanlığın kör eden feneri Cehennemin bütün neferi Başını kuma gömdü Görmek istemedi Yumdu gözlerini büsbütün Bilmek istemedi Nâr suretli fasıklar Belkide İçine sindiremedi Meleklerin yüksek kiymetini .... Gül ruhunda yandı bir nur İlahi bir çıra gibi Kendimle kalıp Kendimle savaşmalıyım dedi .. Dedi Bir ses harfsiz, hecesiz Belki bir fısıltı Issız Yüreğimde koptu bir kıyamet Çığlık çığlıga ... Ölü avazlarda Kapıyı vurmadan Vurdu çöktü alın çatıma ... Gücümde mi yetmez kendime Düşünüp durdum kendi kendime Dedim Olsa Olsam Boynum bir gül olur Belki kemendine Vurup tekmeyi kara bendine Kanmak bir lalenin fendine ... Henüz varken zaman Ömür bir ikindi güneşi Bizi terketmede her an ... Yağıyor Durmadan kötülükler Kaynıyor kazan kazan Hiç ama hiç Ara vermeden Sızılar dökülüyor yollara Caddelere Sokaklara Dünyanın Her köşesine Dediler Kıyametin Yakındır kopması Öyle çoğaldı ki Zulüm Acı Ve Ölümler ... Uyumak Ölümlerin zoraki koynunda Acı Yokluk ne kötü Sen bana ben sana örtü Yokluğun Perde perde her gece Gündüz oyalar durur, Gece acısı serde Çığlıklar Evlerde Sokakta Caddede Köyde Kentte Duyuyor musunuz İşte her yerde ... Şimdi Kulaklar Kalın taş duvarlarda Asılı yalnızlığa Sanki bir obje ... Donmuş Kaskatı yürekler duyarsız Gözler neyi gözler Yokluk Bedene düşmüş nâr’ı fiğan Issız saatlerde vurur Hiç durmadan heran Tüter Yürekte duman duman Yoksulluğun adı sensizlik Yoksunluk Sıyırıp üstünden İnsanlığını yitirmekmiş ... Şimdi Ne yapmalıyım Uzanıp Yaprak yaprak yolsam Yapsam Varlık katsam Ne yapsam Öldürmeden Ödün vermeden Yapsam Belki eremeden ... Ne yapsam Afaroz etsem her kötülüğü ... Dertleri güneşe sermeden Yol yok baharlara Kaldım kara kışlarda Buza kesmiş Zemheri kalblerde Sonbahar hüznünde acı yellerde Düşen yapraklarda ümitlerim Upuzun Yerlere düşmüş izdüşümlerim Karanlıkta kalmış bir yanım Be utanmaz zalim Ne yaptım sana ben Kanar durur sol yanım Yazım kara Kışım kara Mezar taşımda yazım kara ... Güneşsiz Bitkin göklerden düşmüş Hünerli bir Şahım Solmuş gitmiş tüm MAVİ liklerim Yorgun arğın her günümde Ben artık griye bulanmış Şah Matım Bitkin Gecelerde yıldızım kara ... Kayıp gitsem mecalsiz Boğulsam Kırk ikindi yağmurlarında Her sancı güzelliklere gebe ... Tutsam Bir tutam Şefkatli Gönüllerin kanatlarından Cemre düşmüş Ellerinde Yeniden Doğsam mümbit Baharlara ... Sıcak Nefeslerinde Yansam Ateş böceklerinin Kanat vursam Alev Alev erişsem yazlara ... Ne yapsam Güneş kim için doğar ? Ay hangi sevgiliye doğar ? Yapsam şimdi Ne yapsam ? Yokluk Utanmaz Leşini mi alsam Ayaklarımın altına ? Ah o timsah gözyaşları Yazık çok yazık Kanmıyor kimseler Bak görmüyormusun İnce ince Kanıyor Nergizler Güller Sünbüller ... İşte Göründü yüzün Altın yığın yığın Taşıyor bak görkemli hüzün Hoşçakal aysberklerim Yalan eritir Karlara yağmış Tuzlu gözyaşları gibi Getirir kötü zamanı Kötü zaman . Kötü her zaman kötü Nereye kadar nereye Bıktık Bıktık Artık yeter Kötülün ayağına çarpsın Kırılsın beli Devrilsin üzerime Lale devri ... Şimdi Yapsam Ne yapsam Yarama tuzmu bassam Avazım alev alev Yansam külmü olsam Yaşamalı Güzel yaşamalı Güzeli yaşamalı Güzeli yaşatmalı İnsanı yaşamalı İnsanı yaşatmalı İnsanca yaşatmalı ... İnsanca yaşamalı Kalbinde Çarmıha gerilsem Kemendine assam kendini Dedi bir ses Harfsiz Hecesiz, Belki ıssız bir fısıltı ... Sessiz adımlarla Usulca süzüldü heceye Gece gibi Hayat verir yaraya Gül yaşasın Gülistan diyarlarında ... Şengül olsun Boy versin Filiz Filiz ... Elif saçında Çiğdem olsun Su damla sa Menekşe ye Şükriye hanımda , Açelya hüznü ... Duyğu boynu bükük bir Gelincik ... Al sana Gör işte Karşında ... Kalk ayağa Durma karşıla Uzat ellerini Uzat yüreğini Dayan yüregine Uzan boylu boyunca ... Bak İşte geldi Bahar Başak Başak Güzel Duyğu lara gebe Cıvıl cıvıl Ğonca Gül ler derer şimdi Bulut Bulut taşır Yağmur u Nezaket li Sultan gibi ... Titret durur Kahveci güzeli Akasya Defne Demet Demet Fulya da tektir Hülya ... Sen de hayır Sonu da hayırdır ... Yeterki sen Ayaklarının üzerinde dur Âlem karşında titrer durur ... Sana düşen Benimsememek acıyı Yüreğinde Derinlerde boy versin Kardelenler ... Yaşamak İnadına Vazgeçmek yok Hayır dersen Değiştirirsin bu kara yazğıyı Silinmez sandığın her yazıyı Bak işte Bahar Engin maviliklerde Çalmışlar tüylerine Gökkuşağının tüm renklerini Rengarenk Güvercinler Dizlerinin dibinde Hayat verip Hayata Kanat vurup dursunlar Çırak Ça 🌜Ibrahim YETGİNDAĞ 🌛 14 Mart 2021 |