Gelmümkünse birlikte olalım temizleyince sokağın ateşini o eteklerin kızılca kıyamet tutuştuğu yerden yetinmeyelim duayla cennetin sofrasını buraya kuralım nasıl yaklaşalım birbirimize gözlerimizin birini kapatmamız gerek başından ateş fışkıranları unutup cenderede bırakıp gelecek günleri sonra çocuklara nasıl kıyalım gözleri bir ev hayvanı kadar masum bakan öyle kolay değil huzur içinde oturmak masaya ikimizin içine de işlemiş sadece katilin olduğu bir yoldan geçiyor olmak artık ölümler Allah’dan değil kuldan dev bir kukla oynatıcısının elini ne yöne çevirdiğine bağlı ölümümüz artık şehit masalları da işe yaramıyor ölenler sıradan suçsuz insan gel karşıma otur diyorsam boğmak için yalnızlığı sıradanlığı farklı bir resim çizeriz belki devi asarız insansızlığından köpek bile yalamaz yüzünü ne olduğunu anlar da o denli kendimizi düşünmüyoruz yalnız bizim için söylemiyoruz şarkıları hep yanımızda duran bir doğulu var doğudan tüttürülür önce duman sonra bulur İstanbul’u hep içimizde dilleri töreleri evleriyle aramıza kara bir çizgi sınır çekmek isteyenler var!.. gel yanıma otur istersen sokağı okuyalım.. 12. 12. 2016 / Nazik Gülünay |