pinhan
Kan
Kabil’in mirasıdır toprağa Ve aslında Bu uzun şiirin ilk sözü “kün” ise Diğeridir ölüm… Bana yağmuru anlat İlk günüde mehtabı, başakları Ardından adını an Al adını… Rüzgar susturmak için emvacı Hırpalar iken şekvacı Ellerinde kırbaç izlerini taşır Yalan Kabil’den kalma bir fermandı Habis ruhuna En kuytu köşesinde Fakat en aşikarı… Şimdi tortulu bir vazgeçiş korkusu Yalanın, ölümün ve biraz da gülüşün ortasında Demek yaşıyorsun… Kötü filmlerdeki kötü kadınlar gibi Bağrı açık bir elbisenin içinden geceye dalıyorum Acı üstüne acı Üstüme acı… Yazık ki, her daim etik değil sancı Kış pususu genç bir yazın boşta kalmış kollarında Dizleri yaralı ve küskün bir öğle vaktinde zaman Yemin olsun ki, pişman değilim Ellerinin üstüne limon satan çocuğun Vazgeçtiğime pinhandan! Yüreğime sıkıntı basıyor sokaklar dolusu Seni mi dinlemeliyim yoksa İstanbul’u mu? Gece üstüme düşerken Üşüşürken baykuşlar dallarıma Gözlerim mi kanamalı guruba dalmaktan… Yoksa… Sen her şiirimi gömerken ellerinde Ah ölmeli mi ölmemeli mi esbabım… Ölüyorum… Demek ki, varım… |
bu söz altına inan şiir yakıştıramam
ve
hayranken şiirlerine elma
yollasanda Gana dan
fil dişi kuleden
yada ta Fizandan
bu nasıl bir başlangıçtır derim
tüm putlarım yargılarım öncüllü yıkıldı
ta kabil e dayamışsın
kün e atıf olmuş
şiirin altında mimsinler
gezinmiş
ve bu şiiri neden önce okumadığımı anladım
yakıştıramadım şiir altına bu kelimenin
ama böylede şiir yazılmazki ne diyeyim
tebrik ederim
çatırdamak var imrenme ve lezzetli geldi
ne demeli daha ben ne bileyim sen daha iyisini bilir ..sin